• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.21)
Yazar sun tzu
savaş sanatı - sun tzu
sun zi / sun tzu (mö 6. yy): yazarın adı wade-giles transkripsiyon sisteminde "sun tzu", pin-yin transkripsiyon sisteminde "sun zi" olarak yazılmaktadır. doğum ve ölüm tarihi tam olarak bilinmemektedir. komutan ve düşünür olarak ünlenen sun zi'nin savaş sanatı adlı eseri insanlık tarihinin en eski ve en fazla araştırılan ve tartışılan strateji eseridir. bütün dünyada sadece askerlik alanında değil, iş idaresi ve kişisel gelişim gibi pek çok alanda da bir strateji klasiği olarak kabul görmüştür.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
  1. Popüler kültürün pompaladığı boklardan biri... Açık açık söyleyeyim; bu paçavradan ne savaş sanatını öğrenirsiniz ne de ince düşünmeyi...

    Bu kitap çin'in derebeylikler döneminde(MÖ 480 - MÖ 221) yaşadığı iç savaş döneminin ardından birleşip bir imparatorluk haline gelmesinde büyük katkı sahibi Sun Tzu isimli komutanın öğretilerinin derlenmiş halidir.

    Şimdi gelelim neden bir halta yaramadığına;

    - Çinliler çinlilerle savaşırken Sun tzu'nun taktikleri başarılı olmuştur ve bu öğretiler adeta kutsal bir yazıt gibi askeri alanda gerçekleştirilen eğitimlerin bir parçası olmuştur. Bu öğreti temelde taoizm felsefesini temel alır ve taoizm pasif bir felsefedir.

    - Zengin topraklarla bezeli bir coğrafyada varlık içerisinde yaşayan çin imparatorluğu yeryüzünde eşine ender rastlanan bir zenginliğe sahipti. Büyük nüfus gücü de cabası. Buna rağmen türkler ve moğollar gibi pek çok göçebe kavmin defalarca işgaline uğramıştır. Sun tzu'nun kendi halkı olan çinlilere karşı işe yarayan taktikleri göçebe kavimlere karşı hiç bir halta yaramamıştır.

    - Sun tzu'nun savaş sanatı işgale karşı göz korkutan surlar inşa etmektir. Savaşı savaşmadan kazanma ihtimali olduğunu iddia eden geri zekalı felsefe neticesinde iki imparatorluğu doyuracak bir mebla harcayarak inşa ettiğiniz surların götünüze girmesidir Sun tzu'nun savaş sanatı. Nitekim öyle de oldu.

    - Savaşla yenemediğiniz ulusları dönemin koşullarında bir ajan olarak ustaca yetiştirilmiş çinli prensesler vasıtasıyla iç karışıklığa sürükleyerek yıkmaya çalışmaktır savaş sanatı. Gel gelelim parçalanan ulus daha güçlü bir şekilde tekrar ortaya çıkıp bir de üstüne intikam tutkusuyla ateşlenip çin'e daha sert saldırılar düzenlemiştir daha büyük zararlar vermiştir. Savaşmadan kazanan Sun tzu felsefesinin bir başka sonucu daha...

    - Listeyi fazla uzatmadan tarihi biraz daha ileri alacak olursam; 517.569.531'lik bir nüfusla 71.380.000'lik japonya tarafından neredeyse sömürge haline getirilmektir savaş sanatı... Teşekkürler Sun Tzu!

    - Bir de kore savaşında 1.000.000 askerle çıkartma yapıp buna rağmen hezimete uğramak var ki diyecek söz yok...

    Konu çin'de ortaya çıkmış bir felsefe olduğu için antitezi tarih boyu çin'i tarumar eden kavimler üzerinden açıklamak daha mantıklı olacaktır. Japonlar nasıl savaşıyor? Amerikan uçak gemilerini bombalayan japon pilotlar mühimmatları bitince kafalama daldılar o uçak gemilerine. Gel gelelim Pearl Harbor Saldırısı sonucunda 12 Amerikan savaş gemisi ciddi şekilde hasara uğramış veya batmış, 188 savaş uçağını imha edilmiş ve 2.403 Amerikan askeri öldürülmüştür. Japonlar böyle savaşıyor ve savaşları böyle savaşanlar kazanır. Nitekim Çin'e karşı kazandılar. Atom bombası işin içine girmese Amerika'ya karşı kazanamasalar bile mağlup olmazlar, en kötü ihtimalle beyaz barış yaparlardı.

    Moğol istilası sürecinde moğollar nasıl savaşıyordu? Anlatmama gerek yok sanırım...

    Son olarak Türkler nasıl savaşıyor? Bir sırp filminden kısa bir sahne... Bu ülkede yaşayan insanlar olarak hepimiz aşağı yukarı ne kadar sıradışı savaş koşullarında ne kadar çılgınca savaşıp ne denli şaşırtıcı sonuçlar alındığını biliyoruz.

    Savaş sanatını öğrenmek istiyorsanız yanıtı basit! Savaşa cennete koşar gibi koşacak kadar çılgın olmaktır savaş sanatı. Savaşı eline silahını alıp düşmanın üzerine yürüyenler kazanır. Savaşmadan savaş kazanılmaz. Kazanılsaydı Sun Tzu'yu yetiştiren çin imparatorluğu kazanırdı. Tekrar tekrar işgal edilmezdi. O yüzden popüler kültürün şişirdiği böyle saçma sapan kitaplara tanrısal bir önem atfedilmesi saçmalıktan başka bir şey değildir.

mesaj gönder