1. elimi, kolumu nereye koysam olmuyor. sokağa attım kendimi yok o da bir şey değiştirmedi. daha ne kadar dayanacağız bilmiyorum. iki gün önce annemler ziyarete geldi, sabah tabi onlar erken uyandı, ben yatakta yar uyanık haldeyken içerideki televizyondan ambulans sesleri falan geliyordu, dedim herhalde beşiktaş saldırısının tekrar görüntüleri var, yine analiz yapıyor ekrandaki aynı yüzler. sonra yataktan kalktım ve salona geçtiğimde yine o aynı ekran, sonda dakika manşeti altında, kırmızı sütunlar içinde koca harflerle bombalı saldırı. ve bizimkilere 'günaydın' demeden yine mi patlama oldu dedim, gözüm yarı açık. işte bu ruh haline ben gibi hepimiz büründük, ama başta dediğim gibi nereye kadar? sen ben ölene kadar mı ya da kuzenimiz, anamız, babamız ölene kadar mı? hani şu ateşin düşüp de yaktığı yerin sardığı bir kilometre kare kalmayana kadar mı? bilmiyorum dostlar, bilmiyorum artık ne hissettiğimi bile bilmiyorum, üzüntü, öfke, kaygı hepsi birbirine karıştı. daha 30 olmadan kendimi 80 yaşında gibi hissediyorum, bir türlü açılmayan karanlık bulutlar altında yaşamaktan ruhumuz çürüdü, artık yıldırımlarını esirgemeden fırtına kopsun ve güneş yüzünü göstersin tekrardan kendini, tabi öyle bir şey mümkünse..

mesaj gönder