kişisel gelişim kitaplarına sardığım yıllardı, sanırım 2006 gibi. kitap yeni çıkmış bir de kitabın açılmaması için kırmızı şerit gibi bir şey çekmişler istesen de açıp içine bakamıyorsun.
eee bir de '' bu sırrın ne olduğunu söyleyemem. tek söyleyebildiğim var olduğu'' yazmaz mı kitabın arkasında . işte dedim ''hayatın sırrını çözdüm'' evet o kadar maldım.

ama adamları takdir etmemek elde değil; hayatımda okuduğum en boş kitap olmakla birlikte harika bir pazarlama stratejisi ile çok iyi satış rakamlarına ulaşmış kitabımsı bir şey (kitap demeye dilim varmıyor o kadar gereksiz hani )

bu tanımlanamaz nesnenin özeti şu; evrenden dilediğin bir şey varsa inan, iste ve gerçekleşsin.

evrenden milyon dolarlar isteyip de sahip olanlar mı dersin, kanser hastası olup hiç bir tedavi görmeden sözde bu felsefe (tövbe tövbe bir de felsefe olmuş bu safsata) ile turp gibi olanı mı ararsın ne arasan var anlayacağın. ulan en basitinden açlıktan ya da soğuktan donanarak milyonlarca insan ölmüştür dünya var olduğu günden beri.

şimdi sorum şu hakim bey; bu insanlar değil evrenden istemek, inanmak falan tüm hücrelerine kadar sadece yaşamayı dilemişlerdi. ama sonuç? nerede o evrenden bumerang gibi dönen pozitif güç.

hülasa, ıq'nuzun en az %30 düşmesini istemiyorsanız bulaşmayın. düşünün yani 10 yılda anca toparladım kendimi. yapmayın.