1. "otobüs sigarayı yakınca gelir" kuralından daha acıklı değildir. bir elinde sigara diğer elinde çakmak, otobüsü bekleyen tiryaki, gözü yolda tereddüt eder sigarayı yakıp yakmamakta. adı gibi biliyordur ki çakmağı çaktığı an, ağzındaki sigaraya, saniye geçmeden otobüsü görünür uzaklarda. biliyordur ve bekler. bekler, bekler, bekler... sabreder. çünkü biliyordur. tamam da, yahu ne zaman gelecek bu otobüs? işte bir an gelir ki, şeytan oyununu oynar o an. "manyak mısın" der. "otobüs sigarayı yakınca gelir kuralı da neymiş? çocuk musun? ne zaman bu batıllara inanmaya başladın sözde ateist sen?" işte o an çakmağı tutan el yükselir yavaştan. kederli gözler yolu izlemektedir bir yandan. aha geliyor otobüs, seni pis şeytan! kandıramadın beni, haydi başka kapıya. yok ya tüh, benim otobüs değilmiş ki gelen. benim otobüs değilmiş bu gelen. çakar çakmağı sinirli parmaklar. çeker sigaranın fırtını umutsuz dudaklar. kafa doğrulur tüten dumanların arasından. yanan gözler görür beklenen otobüsü uzaklardan.

mesaj gönder