1. referandum ya da seçimlere katılmadığım için ilgilenmediğim şey. bu yüzden hem katılmıyorsun hem de sonuçlarına katlanmıyorsun, gibi eleştirilere de maruz kalıyorum. açıklayayım:

    türkiye'de bir parti en çok izlenen/takip edilenlerden olan televizyon kanallarını ve gazeteleri satın aldı. şuan kaç gazete kapatıldı ya da kaç gazeteci hapse atıldı tam olarak bilmiyorum. bu partinin binlerce dolar bütçe ayırıp sosyal medyada dezenformasyon yapması için kurmuş olduğu troll ekipleri var. yine bu partinin lideri sürekli tabanını kışkırtarak psikolojik baskı kuruyor. holiganlara hedef gösteriliyor insanlar.

    ben bunun akp dönemine has olduğunu düşünmüyorum. hep böyleydi ama bu sefer göstere göstere yapıyorlar ve kendilerine hak veriliyor. günün 24 saati paranoyak saçmalıklarla korkutulan bir halkın referanduma gitmesinden bahsediyorum. bu mümkün değil. o sandıklardan neyin çıktığı ya da çıkacağının bir önemi var mı gerçekten?

    "hayır" diyeceğim ama sadece sandıkta diyebileceğim bunu öyle mi? gece gündüz tabanını dolar bozdurmayan hain(!)lere karşı kışkırtan, mantıklı iki çift laf eden herkesi şeytanlaştıran, reis'lerini eleştirenlere her türlü hakareti eden ve reis'lerine sövüldüğünde ilahlarına sövülmüş gibi davranan; kendi holiganlarının hukuksuzluklarına karşı hiçbir şey yapmayan ama "öteki"leri sindirmek için ellerinden geleni yapan partiler ve insan kütleleriyle referanduma ya da seçimlere gitmek öyle mi?

    oraya gidip oy kullanarak sanki ortada seçim varmış gibi davranmayacağım.
    yok

mesaj gönder