• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.80)
mahalleden arkadaşlar - selçuk aydemir
tabletlerin, akıllı telefonların olmadığı 90'lar… belki de çocukların "çocuk"olduğu, "çocuk gibi" oynadığı son yıllar… küçükçekmece'nin küçük bir mahallesinde kendisine idol olarak gördüğü "mahallenin reyisi" ismet'in gözüne, dahası çetesine girmek için bin bir takla atan selçuk'un, bu uğurda iki arkadaşıyla birlikte çete kurup mahallenin altını üstüne getirmesinin mizah dolu hikâyesi… kardeş payı, düğün dernek, işler güçler, çalgı çengi gibi unutulmaz film ve dizilerin senaristi selçuk aydemir, 9 yaşındaki bir çocuğun para kazanmak için bulduğu akıl almaz yöntemleri, yediği kazıkları, hayal kırıklıklarını, başarma hırsını ve bu hırs uğruna yaşadığı trajikomik anıları yine 9 yaşında bir mahalleden arkadaşlar, bakkalı, camisi, tozlu sokakları, terk edilmiş evleri, tatlı rekabetleri, has abileri, dırdırcı kadınları, fırlama çocukları, amigaları, renkli civcivleri, fragmanlı sinemaları, halı saha maçları ile 90'ların mahalle hayatına kısa bir zaman yolculuğu vaat ediyor.
  1. !---- spoiler ----!

    öğrencisi olduğum küçükçekmece ilkokulu'nun bahçesinden atlayarak; haftada mütemadiyen bir kere anlatılan ''küçükçekmece tufanı ve kaybolan şehir'' efsanesine konu olan göle doğru yürüdük. mete yine anlatmaya başlamıştı hurafeyi: yıllar yıllar önce yaşlıca bir dede gölün altındaki şehre gelmiş, kapı kapı gezip bir tas su istemiş, kimse de vermemiş. en son bir kadının kapısını çalmış, kadın suyu verince, ''çocuğunu al, şu tepenin üstüne çık, ama hiç arkana bakma kızım'' demiş dede. kadın çocuğunu almış çıkmış tepeye doğru, sonra bir dönmüş ki şehir yok. olduğu gibi göl olmuş, her şey göl altında kalmış. dikkatli bakılınca günbatımlarında minaresi bile gözükürmüş gölün altındaki caminin.
    bu ibretlik hikayeyi her dinlediğimde kadına çok kızarım. ulan niye veriyorsun o bir tas suyu! verme lan! koy rahvan gitsin, tek müslüman sen misin? sen de vermesen suyu, ''ne pis mahalleymiş burası allah ıslah eylesin'' diyecek dede ve çekip gidecek. senin yüzünden dünya kadar insan öldü. peki ya sen dede, peki ya sen? aklın sıra büyük bir ders mi vermek istedin bizde ? tüylerimiz diken diken mi olsun istedin? her isteyene su verelim, vatana millete hayrımız olsun mu istedin? her ne düşündüysen düşün, çok yaşlanmışsın dedecim. sağlıklı düşünememişsin. hiç empati kurdun mu onlarla? yahu vermez vermez, suyu yoktur, tipini tıynetini sevmemiştir senin, dilenci sanmıştır, acil bir işi vardır, bölmek istememiştir. ağzındaki diş sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, ne dediğini anlamamıştır insanlar belki... sen ne hemen gaza gelip süper güçlerini kullanıyorsun? milletin hayrına dua etsene. kuraklık kıtlık son bulsun desene, dinlemeden etmeden milletin ocağını yıkıyorsun! bak kadıncağız sabi sübyanla kalakaldı öyle. senin kimseye hayrın yokmuş dedeciğim, kusura bakma. hadi onlar su vermedi, evlerini başlarına yıktın. yahu kadıncağızdan ne istedin? onun evini niye yıktın? kadın sana su vermedi mi, verdi. eee onun günahı ne? onun da evi sular altında kaldı. yok dede yok, su istemek bahane! senin ev bark yıkasın gelmiş. suyu verseler de vermeseler de yıkacan sen etrafı. heyecan yapmış, macera aramaya çıkmışsın sen evden belli!

    !---- spoiler ----!

mesaj gönder