• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.55)
john wick 2 - chad stahelski
emekliye ayrılmış olan john wick can yoldaşı köpeğiyle sakin bir hayat sürmektedir. ancak başına gelen kimi olaylar onu bir kez daha suç dünyasına iter. bu kez bu uğurda roma sokaklarını arşınlaması gerekecektir...
başarılı aksiyon filmi john wick'in devam filmi olacak john wick'in yönetmen koltuğunda chad stahelski oturuyor. filmin başrolünde yine keanu reeves'i izleyeceğiz. filmin kadrosunda ruby rose, bridget moynahan, ian mcshane, peter stormare, laurence fishburne, john leguizamo ve common gibi isimler de yer alıyor.
  1. battal gazi filminin modern bir uyarlaması. bir aksiyon filmi olarak kötü, bir fantasik film olarak fena değil, bir bilgisayar oyunu olarak ise oldukça iyi.

    öncelikle her filmin kendi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum ben. yani aksiyon filmi diye tutup da bunu rambo ile kıyaslayamayız bence.

    ben, kendi hatamdan dolayı yanlış beklentilerle gittim filme. detaylı bir okuma yapmadım ilk filmle ilgili ve ilk filmi de seyretmediğimden klasik bir hollywood aksiyonu göreceğimi umarak gittim. nedir bu? nispeten sürükleyici bir senaryo, her durumda espri yapabilen cool kahraman, bu kahramanın sevişeceği bir kadın, bir iki seksi sahne, elbette bol kovalamaca ve yaratıcı dövüş/ölüm sahneleri. gerçeklik aradığım bir şey değildi ama bu kadar da fantastik şeyler beklemiyordum. beyazperde' nin eleştirisinde övülmüş ve beğenilmiş ama o mantıkla yorumlarsak ben recep ivedik' i de över. ''türk toplumunun son yıllarında yükselişe geçen lümpenliğin ironik bir yansımasını bize izlettiriyor aslında şahan gökbakar'' falan derim. daha da ötesi; adamın amacı güldürmek, güldürüyor mu? evet. o zaman başarılı der kenara çekilirim. peki sinema bu mu? alakası bile olmadığını üç beş sinema yazısı okuyan herkes bilir. filmde senaryo namına hiçbir şey yok neredeyse. filmin başından sonuna kadar sürekli birilerini öldüren bir karakter izliyoruz sadece. üç dört mekana sıkıştırılmış film. tıpkı bir mortol combat oyununu izler gibiydi o dönüş sahenelrini izlemek. arkada görkemli bir görüntü (bazen heykel, bazen aynalar, bazen tarihi bir mekan) önde ise birbirinin öldürmeye çalışan iki adam. tamam, bu burdan düşerse ölür, ya öyle bir ceket yok ki vs. gibi argümanlarla gerçeklikten uzak olma eleştirisi yapmayacağım ama adamların garip garip yerlerde birbirleriyle karşılaşmalşarı falan da komikti yani. mortol combat, street fighter bile kendi içerisinde bu filmden çok daha tutartlı bir senaryoya sahip. son yıllarda izlediğim en kötü senaryoya sahip aksiyon filmiydi bu. senaryoyu bir kenara bırakıp çekimlere gelirsek; evet en azından ana karakter olmuş. her şartta aynı mimikler, soğuk bir yüz, az cümle ve geride kimseyi sağ bırakma prensibini sevdim. öncesindeki hazırlık sahneleri güzeldi. ama hepsi o kadar. çok zorlarsam belki bir de silahın kullanılmadığı dövüş sahnelerini ve john wcik' in geniş bir caddede yüyürken arkada batan güneşin görüldüğü 2 saniyelik o fotoğraf karesi gibi sahneyi överim hepsi o kadar. benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. üçüncü film kesin gelecek ama izleyeceğimi sanmıyorum.

mesaj gönder