• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.02)
hayvan çiftliği - george orwell
ingiliz yazar george orwell, ülkemizde daha çok bin dokuz yüz seksen dört adlı kitabıyla tanınır. hayvan çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940'lardaki "reel sos­yalizm"in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.

hayvan çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. george orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. romandaki önder domuzun, düpedüz stalin'i simgelediği açıktır. diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.

altbaşlığı bir peri masalı olan hayvan çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.
(tanıtım bülteninden)
  1. kitabın akıcılığı olağanüstü şöyle diyebilirim ki 150 sayfa sanki 15 saniye içinde bitti.anlamak için cümleyi tekrar tekrar okuduğunuz yerler yok,ancak benim tavsiyem önemli gördüğünüz yerleri tekrar tekrar okuyup kavrayın bu eser gibisini tekrar bulamazsınız.

    hikayeye gelirsek özgürlükleri için insanları alt edip kendi yaşama yönetme sistemlerini kuran hayvanların amacı başta kendilerine emir veren birinin olmaması ve daha az çalışıp daha çok yemek yemekti.bu amaç uğruna sahiplerini alt ettiler ve kendi kendilerini yönetmeye başladılar ancak ana hedeflerinden şaştılarsa da bunun farkına asla varamadılar.domuzlar hariç tabii "bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir."

    napolyonun sağ kolu olan domuz sürekli diğer hayvanların arasına karışıp onlara devrim yapmadan önceki hallerini anlatıp şu an o zamankinden daha çok yemek yiyip daha az çalıştıklarını onların anlayamayacağı şekilde anlatıyordu.işte o satırları okurken gözümde ülkem canlandı... oh oh türkiyem oh oh türkiyem... aynısını bizim politikacılar yine bizim halkımıza yapıyor.yok neymiş onlar iktidar olduktan sonra asgari ücret yükselmiş yaşam standartları artmış falan külliyen yalan asgari ücret arttı ama armadan önce 50 kuruşa aldığın ekmeği şu an 1.25'e, iki buçuk litresi 2.5 lira olan kolayı şu an 4,25'e alıyorsun.

    bu sadece bir örnekti kitapla türkiye ile çakışan o kadar nokta var ki ara ara dalıp ülkenin halini düşünürken fonda "ben yoruldum hayat" dinliyorsunuz.

    neyse şaka falan bir yana orwell harika bir distopya yaratmış.7'den 70'e herkesin anlayabileceği büyükler için bir peri masalı...

    can yayınlarının kapak tasarımını da çok beğendim.rengi o kadar tatlıydı ki okurken bazen kitabı ısırmamak için zor tuttum kendimi.okuyun okuyun okuyun.

mesaj gönder