1. sevgili günloş,
    kediyi merak öldürür derler. bu diyenler vaktiyle sağlam yemişler demek ki, boşuna dememişler. uzuuuuun ve pek pek uzun bir vakit sonra orlarda ve burlarda yazıp çizdiğini bildiğim eskimiş bir beyefendinin yazdıklarını rektum bölgemi zorlayan bir rahatlığın tezahür etmesi neticesinde merak ederek açtım okudum. adama demezler mi "e be multiple gancıkı, senin kalbin zaten kırık. bu adam da densizin önde gideni, vicdansızın geride durmayanı olmuş çıkmış. bunun ağzından, elinden ne çıksa senin için zarar, senin için yara bere." işte böyle diyen biri de olmayınca daha bi gazlanıp, "ameaağn bundan sonra ne yazarsa yazsın, çok da papatyamda sanki, isterse 'oğlum oldu... :'( ' desin, 'allah anasına da, oğlana da yardım etsin' der sırıtırım çok çok" dedim ve sırıtık çenem mabadıma intikal etti!

    birini bulmanın güzel olduğundan bahsetmiş. tek cümle. "vay babayın gemüğüne..." dedim içimden. kim o hanım kız bilmem, enterese de etmiyor ama incindim yani denk gelir de okursan. sen ki aynı yerde benim için "rahat ol. hayatın boyunca araya araya çürüyeceğini sandığın hayat eşini, kalbinin yarısından daha büyük parçasını, yeşil gözlü yol arkadaşını bulacaksın. rahatla. hayatta her zorluğa göğüs gerebileceğin tek insanı bulacaksın. ilk öpüşmeniz en aktif volkanlardan daha ateşli olacak. kalbin en büyük depremlerden daha çok sallayacak seni. ruhunda, ülkeleri haritadan silen kasırgalardan daha güçlü rüzgarlar kopacak. fakat çelik gibi güçlü bir hayat inşa edeceksiniz yeşil gözlü kahramanınla. bekle. öğrenmeyi bırakma. sadece bekle. hayat sizi ve hayatlarınızı bir heykelin önünde çarpıştıracak." diyen herif, üstünden bir buçuk yıl anca geçti, sen kimi kopardın ben anlamadım ki... senin kadar tıyneti bozuk biriyle çarpıştıracağını bilseydim o hayatı da, heykelleriyle beraber cümle güvenpark'ı da alır makatıma tıkardım, üstüne de sıçmaz ölürdüm, daha az acılı olurdu billahi. huhh, tamam hala hanımefendiyim yousers, sakin.

    bir de yalnızlık sonrası seks, seksten sonra yalnız kalmaktan evla imiş, öyle sıçmış abandoner hazretleri... sanki öncesinde seks orucundaymış da... sanki bana seks monakodum... ulan tahir efendi çıkıp bana kelp dese bu kadar zoruma gitmezdi. kelp sensin, divan da sana girsin der, saray dedikodusu yapmaya devam ederdim. bunu okuyup mall gibi kaldım. mal değil bak, bildiğin mall. ankamall gibi, mall of istanbul gibi. dışardan ışıklı, renkli, cazip, vaatli manyak duvarlar örüntüsü. içerde bin ses, bin karmaşa. kim hakikaten alışveriş yapıyor, kim check-in yapmaya gelmiş, kim elit, kim it belli değil. arada yanlış park etmiş arabaların kibar plaka anonsları, bir huzursuz bir şey yapamayış, bir karmaşa... "vay gendi babamın da gemüğüne..." dedim. niye açar okursun değil mi günloş? hayır, öncesinde serviks kanser semptomlarını okuya okuya tırnaklarını bitirip direkt eklemlerini yemeye başlamışsın sen, seen milyaar, milyoon, sen bu sonradan görme wannabe'yi neaaptın? ağzına it işeyesicenin seni gördüğü, görmek istediği yer hep gözünün önünde duran, o harici belleğin içindeki sana ait dosyaya verdiği adda gizliymiş a kör kızım benim... adam yazmış eşşek kadar latin alfabesiyle "yedek multiple" diye. sen onu hala dosya yedeği san, adam zamanında mesacı bıragmış anekdarlar goltuğun altında galık ama beni arama diye.

    valla günloş ben bu hayattan da, insanlardan da bir bok anlamadım anacağızım. ilk çeyrek çok yorucu ve sıkıcıydı. kaba etim yese basıp çıkıcam ikinci çeyrekten önce, bu ne be... yani ben hayatımın en kritik noktalarında hep böyle terbiyesiz, düşüncesiz, bencil, güvenilmez, karakterine kentsel dönüşüm gereken insanlarla karşılaşacaksam ve bunların yanıma bırakacağı kar miktarı "olgonloşmok" ı geçmeyecekse ohoooooaaaööeeaağğhh... kavun muyum lan ben, olgunlaştıra olgunlaştıra çürüttünüz be. yemin ederim sıktı hocam, beni değiştirin.

    böyleyken böyle günloş. anlayacağın "girmedi tarz-ı hayatım biçime / sıçeyim böyle hayatın içine" uzun zamandır zat-ı kazuratı düşünme sıklığım hayli seyrelmişti. hatta serv-i revan bir beycik ile iki gün bir muhabbetimiz olmuştu, sonra bir baktım ki iki gün boyunca hiç gelmemiş aklıma, öyle de bir rekor denemem bile oldu. belki dört beş aydır nickini, dickini bildiğim halde hiçbir yerde de okumamıştım götünde gördüğü yara hayallerinin anlatıldığı şımarık, harf yan yana gelişlerini. fakat bir ders daha almış oldum ki; bir daha öyle aklına esmesin de multiple'ım kumralım. bir daha ne oku ne de gör. sana yazık çünkü. valla kız, gel bi öpeyim, tipe bak!

    dirayeti şebnem ferah kırılganlığı ile özlem tekin dünya yansa üstüne işemezliği arasında gidiiip geleen sahiben, gevezen was here.

mesaj gönder