1. hayır, beylik sözler değil! –diye yersiz bir acelecilikle sözü kaptı pyotr petroviç.– bana bugüne değin “insanları sev” dedilerse ve ben de sevdiysem, bundan ne sonuç çıkıyordu? ne sonucu çıkacak, ben kaftanımı ikiye bölüp yarısını komşuma veriyor ve böylece ikimiz birden, hani şu bilinen atasözümüzde olduğu gibi, “birkaç tavşanın ardından koşan hiçbirini yakalayamaz” diyen atasözümüzdeki gibi, yarı çıplak kalıyorduk. bilim ne diyor: dünyada herkesten çok kendini sev, çünkü dünyada her şey kişisel çıkara dayalıdır. eğer bir tek kendini seversen, işini gerektiğince yaparsın, kaftanın da bölünmeden, bütünüyle senin üzerinde kalır. bu arada ekonomi, bu bilimsel gerçeğe şunu ekliyor: toplumda ne kadar çok insanın işleri yolunda olursa, diğer bir deyişle, kaftanlar ne kadar bütün kalırsa, toplumun temelleri de o kadar sağlam ve genel gidiş o kadar yolunda olur. böylece ne oluyor: yalnızca kendim için kazanmakla, herkes için de kazanmış oluyorum, komşumun ikiye bölünmüş bir kaftan değil, bunun daha fazlasını, üstelik de birilerinin cömertliğiyle değil, tüm toplumun genel ilerleyişiyle elde etmesine olanak sağlamış oluyorum. basit bir düşünce, ama ne yazık ki, içinde bulunduğumuz heyecan ve düşseverlik yüzünden uzun süre akla gelmedi. oysa, sanırım fazla zekâya gerek gösteren bir konu değil...
    -------
    siz ne sanıyorsunuz? –diye bağırdı.– onlara palavra savurdukları için mi kızıyorum sanıyorsunuz? saçma! ben yalanı severim! yalan, insanların bütün öteki yaratıklara karşı biricik üstünlüğüdür! yalan söylersin ve böylece gerçeğe ulaşırsın! ben yalan söylediğim için insanım. önceden on dört kez, hatta belki de yüz on dört kez yalan söylemeden hiçbir gerçeğe ulaşılmamıştır. ve bu kendine göre onurlu bir iştir. oysa biz yalanı bile kendimiz kıvıramayız! bana bir yalan söyle, ama bu yalan senin olsun, senin uydurduğun bir şey olsun, alnından öpeyim! kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir. birincisinde sen bir insansın, ikincisinde ise bir papağan! biz şimdi neyiz? biz şimdi, ayrıcalıksız hepimiz, bilimde, gelişmede, düşüncede, buluşta, ülküde, istekte, liberalizmde, akılda, tecrübede, her şeyde, her şeyde, her şeyde daha kolej hazırlık sınıfındayız! başkalarının aklıyla yetinmek hoşlarına gidiyor, alışmışlar bir kez!
    suç ve ceza - fyodor mihailoviç dostoyevski

mesaj gönder