• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
captain fantastic - matt ross
ben (viggo mortensen) ve leslie (trin miller) 6 çocuklarıyla birlikte şehirlerden ve insanlıktan uzak, ormanlık bir bölgede yaşamaktadır. ben, özellikle amerika birleşik devletleri'nin politikalarına ve toplumsal normlara karşıdır. çocuklarına zorlu doğa şartlarında hayatta kalabilmek için her türlü eğitimi vermişlerdir. ancak herhangi bir resmi eğitimleri bulunmamaktadır. bipolar olan leslie'nin hastaneye yatırılmaya mecbur kalması, sonra da intiharıyla tüm düzenleri alt üst olur. leslie'nin zengin ve muhafazakar babası jack (frank langella) kızının hıristiyan töreniyle gömülmesi için ısrarcı olduğunda ben ve çocukları, leslie'ye kendi istediği şekilde son görevlerini yapabilmek için, çocukların hiç alışık olmadığı bir dünyada zorlu bir mücadeleye başlayacaktır. (beyazperde)
  1. uzun zamandır izlediğim en güzel filmlerden biriydi kendi namıma.


    !!!.................. ipucu içerir!! baştan söyleyim sonra yok efendim ben görmedim.. duymadım demeyin .........................!!!!



    zira film kurgusunun güzel omasının yanı sıra, oyuncu seçiminin çok başarılı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. 8 yaşındaki çocuğun insan hakları beyannamesi üzerine yaptığı sanki oynadığı bir oyundan bahseder gibi doğal geçen konuşması ; bu seçimlerin şahane olduğunun bir kanıtıydı nazarımda. karakterler özele seçilmiş ve hepsi de ayrı ayrı başarılıydı..

    çocuklar sorguluyor, öğreniyor, deneyimliyorlar.. bizlerin gerçek yaşam diye tutunduğu rüyalardan uzak hayatın özüne ulaşıyorlar.. ki bu çok muhteşem..

    ayıp ve din kavramlarından uzak olmaları; seneler önce bilinçsizce sisteme kızgınlığımla söylediğim bir cümlenin, şu anda ne kadar haklı olduğunu düşündürüyor bana..

    "çocukları yetiştirirken iki kavramdan uzak büyütmeli.. ileride nasılsa öğrenecekler..
    biri ayıp, diğeri günah!!"


    konusu ve filmin işleyişine gelirsek hayalimi gerçekleştirmiş bir ailenin yaşamını serdi gözler önüne.. lakin hayalimin neden ütopya boyutunda kaldığını da görmeme sebep oldu bir yerde.. zira bana göre şahane olan bir hayat yaşıyorlar ama eksiklikleri neler net gözler önünde..

    bu hususta ailenin büyük oğlunun sarf ettiği bir cümle olayı aydınlatıyor.

    "kitaplarda yazanlar dışında hiç bir şey bilmiyorum"

    hayat hakkında tecrübe sıfır.. insan ilişkileri aile ilişkilerini deneyimlemenin ötesine geçememiş.. ilk defa bir kızla yakınlaşınca ne yapacağını bilemedi.. ki bu çok acı bir durum.. ama bu yaşantının getirdiği müthiş bir gerçekti aynı zamanda..



    !!!!!!!!!!!!--------ipucu verdiğimiz bölümümüz sona ermiştir... !!!!!!!!!!!!!!



    tam bir disiplin ve bilgi yoğunluğu ile çocukları eğitirseniz, dış dünyanın saçmalıklarından uzak biçimde neler olur sorularının cevapları ile dolu bir film..

    bu yaşantının birey olarak ya da aile olarak değil de, komün yaşam anlayışı ile toplulukla birlikte hareket ederek sürdürülebilirliği daha da artırılabilir fikrim iyice pekişti filmi izledikten sonra..

    anne için yapılan ayin ve çocukların o muhteşem
    şarkısı ise bence filmin en güzel sahnelerinden biriydi fikrimce:)

mesaj gönder