gelecek yüzyıllarda esamesi okunmayabilir.

şöyle bi' düz mantık yürütürsek eğer;

gelecekte ormanlar hiç olmadığı kadar azalacak. her yer beton yığınına dönecek. insanlar nefes alacak yer bulamayacaklar. artık ormanlar her şeyden daha değerli olacak. oksijen günden güne tükenecek, doğa kendini yenilemeyecek hale gelecek. artık doğa oksijen yerine mütemadiyen karbondioksit ve zehirli gazlar üretecek. kitlesel ölümler meydana gelecek. insanoğlunun nesli tükenme seviyesine gelecek. insan mı, kitap mı ? sorunsalı başlayacak.

insanlar bu ve bu türevde olguları görünce artık ağaçların kesilmesine dur deyip kağıt üretimine son vereceklerdir. kalan ormanları korumak için insanlar uluslararası protokoller imzalayacaklar.

artık dijital kitaplar, tabletler de yerini alacaktır.
gelecek nesiller kitap kokusu nedir bilemeyecekler.
gıpta ile bakacaklar geçmişe. ( sanmıyorum ama rahatlatalım azıcık kendimizi )

ikinci teori ise;

insanoğlu dünyayı bırakmış, samanyolu galaksisi dışında yeni yerler keşfetmiş, ışık hızını aşmış, galaksiler arası yolculuklar başlamış, mars'ta koloniler hızla adapte olmaya başlamış, solucan delikleri ve kara delikler artık tamamen keşfedilmiş ve içlerinde transit geçişler başlamış, andromeda galaksisinde yeni türler ile ilişkiler kurulmuş olabilir.
yeni bulunmuş dünyalar da fazlasıyla orman olabilir.
ya da insanoğlunun beyni çok geliştiği artık hiç yırtılmayan, yıpranmayan, ilk günkü gibi sürekli güzel kokan yapay kağıt basımını da gerçekleştirebilir. vesaire.

tabii o zamana dek insanoğlu hala yaşıyorsa...

not: insanoğlu lafını cinsiyetçi bulanlar olabilir. ama aklınızdan geçirmeyen öyle şeyler, ayıptır. cidden. evrensel bi' sözcük.