1. fransa'da pazar günü yapılan ilk tur seçimlerin ab'nin geleceğine ilişkin olumlu bir hava yaratması da bugünkü yükselişte etkili olmuştur.

    borsanın yükselmesi, borsadaki şirketlerin tl cinsinden karlarının artacağı beklentisinin güçlendiği anlamına gelir - en azından bugünkü gibi sert hareketlerde.

    bu pozitif beklentinin oluşmasıyla siyasetin genel olarak ilişkisi elbette vardır ancak şekil 1a'da görüleceği üzere, şirketlerin daha çok para kazanacağı beklentisinin insanların özgürlüğüyle, dürüst seçimlerle ve demokrasiyle pek de alakası yoktur.

    acı ama gerçektir ki, insanların daha az özgür olması, hileli seçimlerle oylarının gasp edilmesi ve demokrasinin gerilemesi gibi teferruatlarla bir ekonomik kriz arasında doğrudan bir ilişki de yoktur. elbette bir krizin ne zaman nasıl geleceğini kestirmek güçtür. yarın öbür gün, türkiye'nin nato üyeliğinin tartışmaya açılması gibi ekstrem bir olay yaşanırsa elbette çok kısa zamanda işler tepetaklak olur. kriz, insanlarda negatif algının birikip topluca harekete geçmesi sonucu, ortalamalara göre dizayn edilmiş piyasalarda derinliğin kaybolması ile meydana gelir. herkes dolara hücum eder ama kimse tl karşılığı dolar satmazsa kriz olur (99 türkiye krizi - meşum anayasa kitapçığı fırlatma krizi). ya da abd'de ev sahiplerinin mortgage taksitlerini ödemediği veya ödeyemeyeceği algısı bir anda yaygınlaşırsa ve herkes bu ipoteklere bağlı değerli kağıtları aynı anda satmaya hücum ederse ve kimse almazsa yine kriz olur (2008 mortgage krizi).

    şu da var ki krizler ekonominin ana aktörleri için her zaman kötü olaylar değildir. elbette geniş kitleler için kötüdür çünkü büyüme oranı düşer veya negatife iner. ancak büyüme oranı, kitlelerin kişi başına alım güçleriyle alakalı bir konudur ve kısa vadede ekonominin ana aktörleri için pek de önemli bir husus değildir. geniş kitleleri sokağa döken 2008 krizinde zürihteki finansal traderlar üzerinde kocaman "what crisis?" basılı tişörtlerle ortalıkta gezinmişlerdir.

    görüleceği üzere toplumun önemli bir kısmının mutsuz olması bir kriz sebebi değildir. ama bu mutsuzlar aynı zamanda umutsuz hissettikleri için, umutsuzlukları ile doğru orantılı sayıda ekonomik kriz senaryoları üretirler. özellikle son 3-4 senede bu tip senaryoların sayısında çok artış olmuştur ve pek çoğu "6 ay sonra kriz kapıda" kehanetinde bulunmuştur. kriz olmamıştır. ekonomiyi ele alırken duygusallığa yer olmadığı gibi çoğu zaman ekonominin mekanizmaları, ilk akla gelen ve bariz olduğu düşünülen mekanizmaların tersine işler. 2013 gezi isyanını, 2014 tape hadiselerini, 2015 haziran seçimlerini, 2016 darbe girişimini ve 2017 başkanlık sistemi oylamasını ufak tefek badirelerle atlatan türkiye ekonomisi için, dışarıda veya içeride anormal bir gelişme olmadıkça, kriz senaryolarını es geçebilirsiniz.

mesaj gönder