1. mesaj kutumda daha öncesinde kendime dair eleştirileri ve sert çıkışları çok görmüştüm. “anladık doktorsun ama belli etme ihtiyacı neden?”(*:doktor değilim, öğrenciyim) veya “anladık bilgisayardan çok anlıyorsun ama belli etme ihtiyacı neden?”(*:yazılımcı falan değilim) veya "anladık kafka seviyorsun çok bohemsin"(*:başka çok klasik yazarı severim de sen onu görmüşsün ne yapayım) gibi. bazen 2 tane fransızca kelimenin etimolojisi ve anlamını yazdım diye eleştiri odağı oluyorum. genel olarak bir konu hakkında tematik yorumlar girdiğimde tepki çekiyorum sanırım. bugun ilginç bir tanesini daha gordum. bu kervana ek olarak: “anladık ingilizce biliyorsun belli etme ihtiyacı neden?”. muhtemelen de ingilizce kısaltmalar hakkında açtığım 3 -yazıyla üç- adet başlık yüzünden. sabahın 6’sında kimseyi rahatsız etmez herhalde dedim ama etmiş.

    yanlış anlaşılmak istemiyorum ama ben bundan yoruldum ve topluca bir şeyler karalamak istedim artık. lütfen sonuna kadar okuyun:

    youreads neredeyse kurulduğundan beri buralarda yazarım. ben bugün burada (bkz: nervus laryngeus recurrens) gibi başlıklar açıp içini bir ton anlaşılmaz terimle doldurmaktan ziyade, olayla tamamen alakasız herhangi bir kişinin de anlayacağı şekilde yazıyorsam bunun sebebi bir şeyler bildiğimi kanıtlama isteğim değildir. belki de tıpla alakalı ilginç şeyler okumayı seven bir mühendis/edebiyatçı/müzisyen vardır, yazdıklarımı takip ediyordur, işte sebebim odur. tam tersi şekilde onlar da bir şeyler yazdıklarında ben ilgi çekici buluyor ve okuyorum çünkü. yoksa öteki türlü benim kitabımda yazan şekilde yazardım ve kimse de hakikaten bir şey anlamazdı. herkes tez savunması yapacakmış gibi yorum girer ego kapıştırırdık. o çeşit hastalıklı zihin yapısı da “heheh kimse anlamıyor bak benim anladığım şeylerden” der ve sevinirdi. maksadım bu değil. hiçbirimizin maksadı bu değil. bir şeyleri bildiğimi kanıtlama maksadım varsa gider akademik yayın yaparım. usulü budur değil mi bu işin?

    tevazunun fazlası kibirdendir derler. bir şahıs bir şeyi bildiği halde bilmiyor gibi yapmaya veya kendini daha alt düzeyde göstermeye çalışıyorsa; bu sizi kendinden aşağıda gördüğü içindir. kendini size laf anlatma zahmetine sokmak istemez. ben ekşi sözlükte günlük geyik muhabbetimi çevirip buraya (bkz: kuantum bilgisayarı) , (bkz: gregor samsa) , (bkz: genetik algoritma) , (bkz: single nucleotide polymorphism) diye yorum giriyorsam; bunun sebebi buradaki insanların bu konuları anlayabilecek kapasitede olduklarına ve entelektüel seviyeleri gereği bunlardan zevk alacaklarına inanmamdır. kendime yakın gördüğüm az sayıda insanla aramdaki mutualist ilişkidir.

    internet denen maskeyi yüzüme takmış halde buralarda bilgi içerikli bir iki şey paylaşmamın gerçek yaşantıma etkisi net olarak sıfır. hatta; gerçek hayatta sırf bildiklerimi paylaşmak istediğim için insanlar tarafından defalarca kibirli ve çok bilmiş olarak nitelenmenin etkisidir buralara bu yorumları girmem. gerçek niyetimin bu olmadığını bir türlü ispatlayamamak da benim lanetimdir. (bkz: intj) başlığına da yazmıştım bunu. belki hakikaten okumak isteyen vardır, okur yorumlarımı. o umutla yazıyorum, ben de yazanlarınkini okuyorum.

    biliyorum ki bu tepkiler sadece bana gelmiyor. bir multiple personality syndrome vardı ve bakın o adam şimdi yok. kendisi sayesinde hiç olmazsa bir 10 kelime öğrenmişimdir. taşlaya taşlaya sözlükten soğuttular malesef.

    insanların hangi internet sitesine girdiğine karışmak haddim değil ama sloganı interaktif kültür ağı olan ortamda bu sözleri bana sarf ediyorsanız tercihlerinizi gözden geçirmenizi tavsiye ederim.

mesaj gönder