• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.70)
usta ile margarita - mihail bulgakov
sovyet edebiyatının önde gelen adlarından olan mihail bulgakov, yapıtlarının çoğunda sovyet bürokrasisini eleştirdi; bu nedenle sovyet otoriteleriyle pek çok kez karşı karşıya geldi, yazdıkları sansürlendi. yazarın usta ile margarita adlı dev yapıtı ise, kendi sağlığında değil, ölümünden yirmi altı yıl sonra, 1966'da yayınlandı. üstelik yaklaşık seksen sayfası çıkarılmış olarak. yayınladığımız bu kitap, sansüre uğrayan bu sayfaları da içeriyor. usta ile margarita, son derece kıvrak bir kurguyla birbirine bağlanan ayrı öykülerden oluşuyor. otuzlu yıllarda, moskova'da iki yazar, bir bankta oturmuş, isa'nın gerçekten yaşayıp yaşamadığını tartışmaktadırlar. birdenbire, yandaki bankta bir adam şekillenir ve sohbete karışır. düzgün bir sovyet vatandaşı gibi görünmektedir, ancak geleceği okuma yeteneğine sahiptir ilginç yabancı. örneğin, yazarlardan birine öleceğini söyler, yazar gerçekten çok kısa bir süre sonra ölür. ikinci yazar ise, gene yabancının önceden bildiği gibi delirir ve akıl hastanesine kapatılır. yabancı dediğimiz kişi ise, sosyalist sovyet toplumunu ziyarete gelmiş olan şeytanın ta kendisidir ve bu kez adı woland'dır. woland ve yanındaki yardımcıları, moskova'da fantastik bir alt üst oluşa neden olurlar; tıkır tıkır işleyen pek çok mekanizma, bulgakov'un keskin kara mizahıyla parçalanır, dağılır, bozulur. bu sırada, akıl hastanesine yatırılmış olan yazar, orada bir 'usta'yla karşılaşır; 'usta', ona kendi yazdığı, pontius pilatus'la ilgili kitabı, ayrıca margarita'ya olan aşkını anlatır, ki zaten aklını kaybetmesine neden olan da, kaleme aldığı romandır. tabii şeytan da, bulgakov'un müthiş canlandırma gücüyle kılıktan kılığa girmekte, romandaki her öyküye nüfuz etmektedir. usta ile margarita, yirminci yüzyıl edebiyatının başyapıtlarından.

(arka kapak)
  1. ne zamandır bulgakov okuma niyetindeyken (bkz: youreads eş zamanlı kitap okumaları) vesilesiyle usta ile margarita'yı okudum.

    bulgakov, hayatı boyunca yokluk çekmiş yinede doğru bildiklerinden vazgeçmemiş büyük bir yazar. durmadan üreten ,her defasında sakıncalı görülen , tiyatro eserleri oynatılmayan ,fikirlerinden dolayı önüne taş koyulan bulgakov, taşa küfür etmek yerine elindeki kalemini balyoz niyetiyle kullanıp bu taşları bir bir parçaladı.
    keskin zekası ile gerçek bir sistem ve toplum yergisi olan usta ile margarita'yı yazdı. fantastiğin içine gerçeği sığdırmayı başardı.
    moskova'ya baloya gelen şeytan ile başlayan hikaye bir akıl hastanesine ,bir yere, bir göğe ,bir oraya bir buraya sürüklendi.
    moskova'da yoldaşların aynı yolun yolcusu olmadıklarını yüzlerine çarparcasına tiyatroda sahneledi. mekanlar , olaylar bulgakov'un hayatından kesitler sundu. rus halkındaki çelişkileri gülünç şekillerde anlattı bulgakov.
    bulgakov'un kendine has üslubu var .kitapta ''şeytan bilir'' ifadesi sürekli kullanılmış. özellikle diyaloglar kısmında akıcılık üst düzeyde. zaman zaman olay örgüsünde kopmalar yaşadım. betimlemeler kısmında sanki biraz zayıflık sezdim tabi bu benim fikrim belki böyle değildir.
    şeytanın insanların inançsızlıkları ,iki yüzlülükleri ,açgözlülüklerini cezalandırması hasebiyle şeytanın yakıp yıkması ,insanları akıl hastanesine postalaması bile gözüme şirin geldi. bu bile ayrı bir ironidir belkide .
    kitabı okurken benim için şüphesiz en olumsuz durum karakter ismindeki oynaklıktı. hangisi hangisi derken olayları kaçırdığım oldu.
    özetle orijinal, okurken keyif aldığım ,bazen zorlandığım,sağlam bir toplum ve sistem eleştirisidir. rus halkı bürokrasinin mi şeytanın mı kurbanıdır varın siz karar verin.

mesaj gönder