rafting, bir spor terimi olup, "sal” anlamına gelen ingilizce “raft” sözcüğünden türemiştir.

azgın ırmak sularında sal, kano, motorsuz tekne gibi bir araçla, kürek çekerek yol alma biçiminde yapılan spordur.
başka bir deyişle, bugün itibariyle, hayatımda ilk kez antalya köprülü kanyon'da yaptığım ve %49 pişman olduğum spordur.
niye %49?
çünkü az daha hipotermi oluyordum.
abartığım düşünülebilir ama ben ki lazer'de çalışan klimadan donuyorum, rafting buzdan heykelimi dikebilirdi.

niye üşüdüm?
birincisi hava parçalı bulutluydu ve bulut güneşi kapattıkça su bir parça daha soğuk oluyordu.
ikincisi su tuzlu değildi ve haydi deyince kurumuyordu.
üçüncüsü ve en kötüsü eğlence adı altında kerelerce ve kerelerce yapılan kürekle hunnarca su sıçratma hadisesi yüzünden resmen donuyordunuz.

bu üçü stark'lara musallat lannestar'lar gibi bana sarınca ve bir şakanın, eğlencenin dozu sululuğa varacak, tehlikeli olacak boyuta gelecek hale bürününce haliyle bünyem dayanamadı.
6-7 yaşlarındayken denizden çıkınca dudaklarım morarırdı çocukken. tam olarak ona döndüm bugün de; yaprak gibi durduramadığım bir titreme ve ağlama nöbeti geçirdim.

ha diyeceksiniz ne işin vardı o ortamda, nereden bilebilirdim bu sonuçların olacağını ve beni dinlemeyeceklerini?

halimi görünce ikna olmasalardı ikna olmayacaklardı.

ve son 5 km'yi motorsiklet arkasında karadan döndüm.
siz siz olun üşüme sorununuz varsa girmeyin bu aktivitelere, benden demesi.

edit:
bir şey daha, insanlara bu eğlenceyi(!) herkesin yapabileceği söylendi; yani çocuk, dayı, amca, hatta hamileler bile katılıyormuş dendi. ama bu eğlence anlayışından bahseden olmadı. bilin isterim.