1. tesadüfi şekilde karşılaştığım insanları, ettiğim ayak üstü sohbetleri, karşılığı olmaksızın yapılan iyilikleri çok seviyorum. çok yaşamın içinden ve çok insanca geliyor. geçen gün kadıköy-eminönü seferli vapurda yaşlı bir amcanın karşısına oturdum. önce kendini toparladı, buna karşılık gülümsedim, o da gülümsedi. elinde bir şeylerin evrakları vardı belli ki önemli biri diye geçirdim içimden. tam o sırada "bir şey içer misiniz?" diye sordu. gülümseyerek teşekkür ettim, ısrar etti. kabul ettim. kırmak çok kabacaydı o an. yolculuk boyunca -ki bu on beş dakika filan- temiz ve gülümsemeli yüzünü denizi seyrederken gördüm. düşüncelerini sezmeye çalıştım. vapur karaya yanaştığında da vedalaşıp ayrıldık.

    en çok da yaşlıların şefkatiyle karşılaşıyor olmam sanırım yaşlı ruhumun iyiden iyiye görünür ve somut olduğunu düşünmemle pekişti... acaba diğer insanlar da böyle küçük karşılaşmaları, nezaketli insanları bir mutluluk sebebi olarak görüyor mudur ki?

mesaj gönder