1. elebette herkes kendi tutumundan sorumludur, tutumlar da eleştiriye açık olmalıdır.

    demek istediğim şu ki; emperyal hesapları ve kapitalin dizayn ettiği dünyanın planlarını bilme şansımız yok, fakat halk olarak elimizdeki tek silah daha fazla demokrasi istemektir, yönetimdekiler ne bizi düşünür, ne ırak ne de yeni zelanda halkını fakat biz bir şey isteriz ve onlar bir süre sonra bunlara göre yeni bir plan yapmak zorunda kalirlar.

    irak konusunda beş yıl sonra ne olacağını bilemeyiz ancak hangi yaklaşımın daha demokratik olacağını biliriz, egemenlerin güç paylasımına bizi ortak etmemesini sağlayabiliriz, daha iyi bir dünya nasıl kurulur buna yonelik bir yaklaşımımız olabilir. bunun sonucu sınır ötesi operasyonlarla , askeri müdahalelerle, daha çok savunma harcamalarıyla, yalnızca kendi bekasını düsünen yöneticilere sonucu vahim olacak yetkiler vermek olmamalı. daha vahimi nedir sorusunun cevabını bize güçlü olan değil mazlum olanın penceresi verecektir.

    zaten sol sosyalist, demokrat tavra yönelik "modern dünyada karşılığı yok" hükmünün verilmesine sebep biziz. egemenlerin savaşında bizi asker yapabilmelerinin başka şansı da yok. tarafsam eğer ezilen halkın tarafıyım, ne bizim ne de başka bir ülkenin zorla büyüttüğü evlatlarının egemenlerin güç paylasımının bir parcası olmak yerine kendi özgürlügünün savaşını vermesinin tarafıyım.

    bu laflar güçlünün dizayn ettiği gündemimizde beylik ve boş laflar olarak algılanabilir, tabi başka bir dunyanın mümkün olduğuna inanmıyorsak.

mesaj gönder