1. parkta serenad

    istek ve aşk onları kavramış saçlarından
    sürüklüyordu. gök mordu;
    ayışığı ihtiyar çınar ağaçlarından
    yüzlerine düşüyordu.

    fısıl fısıl binlerce dudaktı yaprakları
    dalcıkların kuytularda;
    onların da kopmuş birer yaprak, dudakları
    akıp gidiyor sularda.

    sürükleniyordu aşkın sesine doğru;
    aşkın çağrısı tez, keskin.
    bir ateş yanıyordu sibiryalarında bu
    ışıksız serserilerin:

    - içimi gıcıklıyor bu ıhlamur kokusu
    bu ıhlamur kokusu, ah!
    ya görünmez güllerin kokuları! .. - hep pusu
    hep pusu bana, kah kah kah...

    - bir kedi sever gibi okşasın istiyorum
    parmakların saçlarımı.
    bu gece bütün ömrüm yaşasın istiyorum
    doyur bütün açlarımı!

    birleşelim bu gece tek bir göğüste atan
    kalbinde bin sevişmenin.
    içsem su damlayan ayışığını dallardan
    ak südü sanki memenin.

    ölsek bile ne çıkar! tek böyle sarmaş dolaş
    şuracıkta sabah sabah
    birbirinde başlamış, birbirinde tükenmiş
    iki olücük... - kah kah kah...

    erkek susamış yılan gibi sokulgan, kıvrak
    uzanıyor gözlerine;
    bir şey boşalıyor lık lık lık, kadında sıcak
    bir kan gibi ta derine.

mesaj gönder