1. bugün kalbimi eski bir plak gibi
    öyle çok tersine çevirdim ki:
    bazı şarkılar vardır
    cızırtılı bir yağmur gününü anlatır
    uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı
    deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır,
    o zaman bir yavru yengece bakan
    insanların şarkısı olurdu o şarkının adı.
    keşke ismim iris olsaydı,
    keşke ismim herkese
    sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı.
    bazı şarkılar vardır
    ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır
    işte o ellerimle herkese
    çamurlu şiirler uzatsaydım
    hepsi çok kirli olsaydı tanrım!
    bazı şarkılar vardır
    kırmızı akşam sefalarını anlatır
    karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını
    komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını
    geceyi onlar bahçeye taşırdı
    ben ne zaman öleceğim tanrım!
    sabah olunca mı?
    keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım
    irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi
    şu odanın ortasında dursam,
    saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım!
    artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum.
    bazı şarkılar vardır
    kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır
    kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu
    o şarkının adı,
    ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısını
    keşke ismim iris olsaydı,
    keşke ismimin bir anlamı olmasaydı.
    herkes çıkarsın kalbini
    o çirkin mücevher sandığından
    ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım!

    (bkz: iris'in ölümü -didem madak)

mesaj gönder