bugün gerekli belgeleri gazi mecliste açıklamıştır. gerçek demokrasinin ve hukukun üstünlüğü olduğu bir ülke de bu belgeler ortaya çıksaydı gerekli kişilerin sadece utançtan ötürü anında istifayı basmıştı.

ama bizim ülke gibi ileri (!) demokrasilerin hüküm sürdüğü ülkelerde ana akım medya ile itibarsızlaştırma politikasıyla beraber çok rahat geçiştirilir.

ya bırakın belgeleri, dekontları falan bu ülke de swift mesajlarının ne olduğunu, ne işe yaradığını bilmeyen insan sayısı en az %80 civarı. kimseyi küçümsemiyorum, yurt dışına para alışverişi yapmayan bir insan ne bilir swift'i ne bilir swift mesajını. zaten akp'nin tabanı anadolu insanı, akşam evinde sıcak bir tas çorbası olsa yeter. o kitlenin umrunda dahi olmaz, olsa dahi ana akım medya izlediği için bu belgelerin ne olduğunu, ne anlama geldiğini hatta bu belgelerin varlığından dahi haberi olmayacağı için fazla oy kaybı yaşatacağını sanmıyorum.

ayrıca şöyle bir acı ama gerçek bir şey var. değil swiftleri, o milyon dolarları rte elleriyle man adasına götürse ve bunu canlı yayınla gerçekleştirse oy kaybı en fazla %5 falan olur.

hiç kimse unutmasın 17-25 aralık günlerini. her türlü belge, ses kaydı ve video görüntüleri haftalarca gündemden düşmedi de çıkıp sadece " montaj ve
fetö'nün oyunları " bunlar dedi ve olay bitti.

ya bu ülke de öyle aptalca bir sistem ve medya var ki, peçeteye yazılan yazılar belge niteliğinde sayıldı.

evet en az sizler kadar bende biliyorum bunun nasıl bir yolsuzluk, kara para aklama olayı olduğunu ve sayın kemal kılıçdaroğlu'nun yayınladığı belgelerin çok önem içerdiğini ama önemli olan bizlerin anlaması değil, önemli olan bunları akp'nin tabanına anlatabilmek, izah edebilmek.

yukarıda yazdığım son cümleyi başaramadan bu belgelerin bizim ülkemizde hiç bir hükmü yok, malesef.