vakayı okuyamadım henüz ancak, ortada mağduru suçlayıcı yazılar görmek beni utandırdı.

ne vaat etmiş de bilmem ne de... bak kardeşim, bu ülkede insanların modern hukuk terimiyle zina yapması suç değil, bir boşanma sebebi. ortada boşanmış veya ayrı yaşayan eşler de olabilir. evli insanlar da yasak aşklar yaşayabilir. boşanmış bir eski eş varsa olayda, zina da yoktur zaten. herkesin cinsel özgürlüğü de bildiğim kadarıyla hala kanunlarla koruma altında. devletin adalet örgütünün ve kolluk birimlerinin dahi bu gibi durumların (tmk'daki boşanma sebebi olan zina) sorgularını yapması mümkün değilken, ölüm tehdidi alan, cinsel saldırı ve tacizlere uğrayan, konut dokunulmazlığı ihlal edilen/edilmeye çalışılan kişilerin şikayet/ihbarları sonucunda gerekli önlemleri alması zaruridir. o yüzden, mağdur geçmişte her ne yaşamışsa o adamla, rıza dahilindeydi ve suç oluşacak şeyler varsa dahi rıza hukuka uygunluk nedeni veya tipikliğin unsuru olduğu içindir ki sorun çıkmamış ortaya. bugünkü davranışlar ve ısrarlar rıza dahilinde değilse suç teşkil eden hareketleri takip edip gereğini yapmak devletin asli vazifesidir. "o saatte orda ne işi varmış, neden mini etek giymiş, alkol aldıysa tecavüze uğramayı göze almıştır/zaten yolludur" gibi yakıştırmalar yapan yurdum anadolu çomarlarından farklı olarak rızanın nerde/ne zaman başlayıp bittiğine dikkat etmek ve özellikle cinsel suçlarda mağduru suçlamaktan vazgeçmek elzemdir.

dediğim gibi, olayı bilmiyorum, üstünkörü bakabildim. eyyorlamam bu kadar.