"şu an 7 numaralı vagonda 14 numaralı yatakta uzanıp mum ışığı eşliğinde müzik dinleyerek orta anadolu topraklarını geçtiğim tren." diye bir taslak kaydetmişim 20 ocak gibi. büyük ihtimalle devamını yazmaya üşendim ve yolculuğun tadını çıkardım. o zaman şimdi anlatabilirim.

gidişi yataklı vagonda -2 kişilik-,4 gece karsta konakladıktan sonra dönüşü örtülü kuşetlide -4 kişilik- yaptık bir arkadaşımla beraber. iki kişiyseniz yataklı vagon ideal; buzdolabı, dolap, lavabo, askılık, içerden kilit gibi imkanlar sunuyor. eğer kuşetli bulduysanız da 4 kişilik yer satın alıp kapatabilirsiniz, fiyatta pek değişiklik olmuyor.

öncelikle 26 saatlik yol -ki bizimkisi tren arıza yaptığı için 28 saat sürdü- inanılmaz hızlı geçiyor, doyamıyorsunuz. uyuyabileceğiniz bir yer olduğu için o yolculuk yorgunluğunu da hissetmiyorsunuz inerken, tabi sallantıdan dolayı bir süre başınız dönebilir, yer hala sallanıyormuş gibi gelebilir.

son zamanlarda çok revaçta olduğu için trenden çekilen manzara fotoğraflarına mutlaka denk gelmişsinizdir. evet öyle yerler var, hatta daha güzelleri var. mevsim koşullarına göre karlı tepeler, ağaçlar, taş tüneller, nehirler, adını ilk defa duyduğunuz ilçeler, o ilçelerin küçücük duraklı köyleri, ipleri çamaşır dolu köy evleri ve o evleri koruyan köpekler, trene el sallayan mavi önlüklü çoçuklar... kısacası film tadında bir atmosfer içine giriyorsunuz yol boyunca. yolculuğun aydınlık vakte denk gelen kısmının çoğu yolu seyretmekle geçiyor zaten, arkada bir fon müziği... tabi bir taraftan yanınıza aldığınız börekleri kekleri abur cuburları tıkıştırıyorsunuz. ola ki sıkıldınız -düşük bir ihtimal- oyalanmak için kitap okunabilir, bulmaca çözülebilir veya film izlenebilir. telefonların, tabletlerin, hoparlörün şarjıni dert etmiyorsunuz çünkü kompartmanda en az iki priz oluyor. ancak ben yanıma uzun kablolu 3lü priz almıştım, çok faydasını gördük.

gece bambaşka bir alem. meşhur küçük ampüllü led ışıklar pencerenin etrafına güzelce asılır, yetmezse mumlar yakılır. tabi mum konusunda dikkatli olmayı unutmayın sonuçta hareket halindeki bir araçtasınız mazallah vagonu yakıverirsiniz. her neyse, rakı sofrası, kadehte kırmızı şarap veya kupada sıcak çikolata... artık ne içiyorsanız, modunuza göre bir şarkı açın ve tadını çıkartın. yolculuğun özü bu aslında: tadını çıkartmak. kafadengi arkadaş grubunuzla çok eğlenebilir, iyi anlaştığınız bir arkadaşınızla harika vakit geçirebilisiniz. sevgilinizle romantizmin dibine vurabilir ya da tek başınıza huzurla kafa dinleyebilir, yeni insanlarla tanışabilirsiniz. artık neye ihtiyacınız varsa...

-yataklı vagonda havlu, bez terlik, yastık, kılıf, yatak örtüsü veriliyor. kapıyı dıştan kilitlemek mümkün değil.
-örtülü kuşetlide havlu yok, bez terlik ve örtü veriyorlar. yastıkları küçük.
-buzdolabi çok minik ama iş görüyor.
-tuvaletlerde kağıt havlu var ama yolculuğun sonlarına doğru bitebiliyor. yanınıza mendil ve ıslak mendil almayı unutmayın.
-yemekli vagondaki atıştırmalıklar normalden biraz pahalı, alınabilir. biz bol bol çay içtik.
-erzurumdan cağ kebabı sipariş verdik iki yolculukta farklı yerlerden geldi ancak gayet sıcak ve lezzetliydi. memnun kaldık. ama tam olarak doymak istiyorsanız çift dürüm söylemenizi tavsiye ederim.
-trenin içi sıcak oluyor tişörtle seyahat edebilirsiniz. her kompartımanda sıcaklığı ayarlayabileceğiniz bir panel mevcut.
-ara duraklarda nerdeyse hiç bekleme yapmıyor. büyük şehirlerde 10-15 dakika kadar duruyor. inip hava alabilirsiniz.
-trene binmeden bol su alın hatta 5-10 litrelik alabilirsiniz.
-değerli eşyalarınızı yanınızdan ayırmayın. rahatsız edici bir durumla karşılaşmadık ancak kimin nereye girip nerden çıktığı belli değil, kapıları kilitleyemiyorsunuz dikkatli olmakta fayda var.
-yanınıza mutlaka çöp poşeti alın. küçücük bir çöp kovası koymuşlar anında doluyor.

şuan aklıma gelenler bunlar ilerde eklemeler yaparım.
gideceklere de şimdiden iyi yolculuklar diliyorum :)