1. gelin biraz muhabbet edelim. tatlı yiyelim tatlı konuşalım derler. ben az önce biraz helva yedim. siz konuşmayacağınıza göre tatlı yemeseniz de olur. isterseniz yiyin. orası size kalmış. saat geç oldu valla.

    üstümüzde bir araba var artık. ama çok üstümüzde. baksak göremeyiz. o da bizi göremez. çin seddi'ni falan görür ama. çocukluk hayalim olan, hala daha yapmak istediğim şeyi o arabanın içindeki starman yaptı. david bowie dinle dinleye uzaya gitti. yolun açık olsun güzel adam. ne diyelim.

    robotlar az kaldı dünyayı ele geçirmeye başlıyordu. ama engelledik. sıkıntı yok.

    neyse bırakalım gündemi. bizden konuşalım. aramızdaki bağlardan değil. kendimizden. yunus emre'nin "bir ben var benden içeri" dediği benden konuşalım.

    en son ne yediniz? sevdiniz mi? afiyet olsun. sevin ya da sevmeyin. mutlu olun. yiyebildiğiniz, o yetiye sahip olduğunuz için mutlu olun.

    en son ne zaman spor yaptınız? çok oldu mu? arayı açmayın. çıkın yürüyün en azından. koşun. rahatça dolaşabilmenin, koşmanın kıymetini bilin. temiz havayı ciğerlerinize doldurun. evinizden, odanızdan çıkmak ne demek. farkına varın. temiz hava almak için kafanızı pencereden uzatmayın. gökyüzüne bakın. doldurun ciğerlerinizi.

    en son ne zaman kahkaha attınız? "gülecek hal mi kaldı?" diyorsunuz değil mi? kaldı. kalsın. gülmek için sebep aramayın. gülebiliyorsanız gülün. sevgiliniz mi trip attı? ne büyük dert. dersten mi kaldınız? keşke biri gelip kafanıza sıksaydı. sınavı mı kazanamadınız? öldünüz demektir. değil mi? değil. ölmezsiniz. öyle kolay ölünmüyor. yaşıyoruz işte. öyle ya da böyle yaşıyoruz. gülün o yüzden. salak salak triplere girmeyin.

    en son ne zaman bir cafede oturdunuz? içeceklerinizi yudumlayıp sevdiklerinizle ne zaman vakit geçirdiniz? fırsat olmuyorsa fırsat yaratın. nasıl güzel bir şey olduğunu fark edin. her gün yapıyorsanız bile, her gün yapabilmenin güzelliğini fark edin.

    en son ne zaman toplu taşımaya bindiniz? kendi başınıza bir yerlere gidebilmek ne güzel değil mi? insanlarla iç içe. arada biri dikkatinizi çeker bakışırsınız falan. müzik dinler, kitap okursunuz. durağınız gelir inersiniz. arabaya mahkum olmamanın mutluluğunu yaşayın.

    en son ne zaman intihar ettiniz? etmediniz elbette. peki düşündünüz mü? geçti mi aklınızdan ciddi söyleyin. geçmedi hiç değil mi? geçtiği anda artık siz eski siz olmuyorsunuz. o yüzden geçmesin. birileri için değerli olduğunuzu her fark ettiğinizde, annenize her sarıldığınızda, kardeşlerinizin gözüne her baktığınızda, sırtınızda bir arkadaşınızın elini her hissettiğinizde aklınıza o an geliyor. "ya" diyorsunuz "yapmış olsaydım". kimleri üzerdim. şu an mutlu ettiğim insanlar, beni hatırlayıp ağlar mıydı? aklınızdan silemiyorsunuz bu soruları. o yüzden yapmayın.

    yemek yiyebilmenin, gezip dolaşmanın, bir yerlerde oturmanın hatta yaşamanın kıymetini bilin. annemin gözlerine bakıp "son haftalarda yaşadığımın farkında değilim" demiştim. zaman kavramını yitirmiş, bembeyaz bir suratın içinden solmuş gözlerle anneme bakarak kurmuştum bu cümleyi. ve işte bu yüzden. yaşadığınız için mutlu olun.
    jimi

mesaj gönder