1. ön ekleme: bu ön ekleme, gerçek entry noktalardan sonradır. tabii herkes dünyayı kendi çerçevesinden görür. kendi kişisel deneyimleriyle, kişisel gözlemleriyle değerlendirir.kendisi ve çevresinin yaşadıklarını herkesin yaşadığını düşünür. kendi deyimiyle "anası, bacısı gizli işler" yaşayan biri herkesin anası bacısnın öyle olduğunu düşünür.

    bir adam bir adama "orospu çocuğu" diye sövmüş. ben duymadım, görmedim. sövülen adamın söven adama yüzlerce kişi önünde konferans verir gibi söylediklerini dinleyenlerden biriydim ama. " annesi o.. olanlar, elalemin annesine o.. derler. benim annem o.. olmadığı için kimseye o... ç" demem diyordu.

    anası ezik, kardeşi gizli işler yaşayan biri de herkesi kendi gibi sanıyor. ne yapacaksın?

    bu cidden böyledir ama laf kalabalığı ya da siyaseten söylemiyorum, gerçekten böyledir. 24-25 yaşlarındaydım o zamanlar. bir arkadaşımın annesiyle yıllar önce tanışmıştım adım ayşe demişti. sonra biz o yaştayken arkadaşım annemle tanıştı. annem adım leyla deyince "gerçek adınız ne peki teyze" diye sordu. biz ne diyor bu diye kurcalarken anladık ki annesinin adı nüfusta başka bir isimmiş. annelerin nüfustaki isimlerini değil şeçtikleri başka bir ismi kullandıklarını düşünürmüş. çünkü başka yakınlarında da durum varmış. ben arkadaşımın annesinin nüfus kağıdını da gördüm. çocuk doğru söylemiş. babası da dahil herkes nüfustakini değil teyzenin seçtiği adı kullanıyor. gülmedim arkadaşıma ne yapsın böyle görmüş.

    dediğim gibi annesi ezik olanlar, bacısı gizli işler yapanlar herkesin annesinin ezik olduğunu ve bacısının gizli işler yaşadığını düşünür.

    siyasetten anladıkları da bu. siyaseten hoplatıldılar mı küfretmeye, hakaret etmeye başlarlar hemen. küfredelim kimse bizim kadar yüzsüz ve aşağılık olamaz, bastırırız diyorlar.

    ön eklemenin eki: annesinin nüfustaki ismini sevmeyip çocukları ve eşi de dahil herkese seçtiği farklı bir ismi kullandırtması, kendine isim seçmesi sonucu diğer annelerin de kendilerine sevdikleri, beğendikleri bir isim seçtiklerini, kendilerini böyle tanıttıklarını düşünen bir arkadaşıma gülmedim dedim ya. yalan o, o an öküz gibi güldüm. annem zor susturdu. arkadaşım gittikten sonra ve günlerce aklına geldikçe azarladı beni. neden arkadaşına böyle yaptın diye. hala gülüyorum. 40 yılda bir görüşüyoruz, eskiler açılınca bu muhabbeti hatırlayıp ve hatırlatıp öküz gibi gülüyorum, gözlerimden yaşlar geliyor. bunu da açıklamak gerekiyor ama. evet ''ama'', neden ama? çünkü işlemci yetersiz. isteyen istediği ismi seçebilir, hiçbir yanlışlık, sakınca görmüyorum. beni ilgilendirmez. komik bulmuyorum. açıklayayım mı daha? gerekiyor mu?

    .........................................................


    bu gün yurdum feministleri, bazılarımızın hatta bazı feministlerin bile kızdığı bence pek ciddiye almayıp gülüp geçmemiz gereken pankartlarla espriler, mizah yapmışlar.

    yaparlar haklarıdır. temel insan hakları gereği bizim de bu hakkımız var. hazırsanız başlıyorum.

    yemin ediyorum, linklere tıkladığımda türkiye'den ittir olup ditme isteğini ilk defa bu kadar saf, derinden, içsel ve kuvvetli hissettim. bir feministin ne yaptığıyla ve ne dediğiyle memeleri çıplak olmadığı sürece ilgilenmem. bu bir yana, bunlar ne? libidom düştüm. hayaller slav femen üyeleri, gerçekler bunlar.

    hem düşünce yapıları ve eylem biçimleri açısından evrensel değiller, yerele kapana kısılır gibi kısılmışlar hem de...slav kadınlarıyla sınırlamayın, bakın üşenmem buraya brezilya, arjantin, meksika, fransa, italya vs den de benzer eylemlerden fotoğraflar atarım, küçük diliniz kalkar. yapacaksanız "adam" gibi yapın feministliğinizi. küçük olan sizin diliniz yanlış anlama olmasın. benim dilim büyük.

    tekrar ediyorum, benim için bir feministle konuşmak, bir feministe bakmak messenger, skype, whatsapp, facetime vs de yeni tanıştığım bir kadınla görüntülü konuşmak gibidir. üzerlerinde ki giysiler statik elektriğe neden olur ve bunun sonucunda duyamam, göremem.

    ....................................................

    ekleme: bir de sona ek yapayım dedim. çünkü hoplattıkça hoplatasım geliyor. gencin biri sınıf arkadaşlarına eşekle yaşadığı ilk ilişkisini anlatmış. işte abilerinin onu götürmesini falan. anlattığı insanlar kafasını çevirince falan bozulmuş. neyi yanlış yaptığını düşünmüş. onu seven bir arkadaşı onu uyarınca da, ulan herkes eşekle yapıyor, bunun havası kime diye düşünmüş. hatta arkadaşına atarlanmış.

    çünkü kendisi de dahil çevresinde ki herkes eşeklerle takılıyormuş ve o da başka çevrelerde de insanlar eşeklerle takılıyor sanıyormuş.

    işte bu eşekçi arkadaş gibi anası ezik, bacısı gizli işler yapanlar da herkesin anasının ezik olduğunu, bacısının gizli işler yaptığını düşünür, dillendirir.

    adamın teki büyük şehre gelmiş işe girmiş patronunun çok güzel bir eşi varmış. çok güzel, çok bakımlı, alımlı bir kadın. benim karıma bile ben x lira verdim kim bilir bu kadına patronum kaç para vermiştir diye düşünüp parasızlığına yanarmış. bir gün patronuna sormuş, patronu gülmüş.

    kendisi eşini parayla aldığı için herkes eşini parayla alıyor sanıyor tabii. kızacak bir şey yok.

    halbu ki adam eğitimli ama fakirlikten gelmiş bir adam. kadın adamın sınıf arkadaşı bir burjuva, sermayeyi koyan, adama ticareti öğreten kadın ve ailesi.

    işte anası ezik, bacısı gizli işler yapanlar da böyle herkesin anasının ezik olduğunu, bacısının gizli işler yaptığını düşünüyor.

mesaj gönder