1. sene 95 ya da 96'ydı. çöplükte avuçiçi kadar nükleer madde bulundu.
    belediye valilik filan napacağını şaşırdı, ortalık ayağa kalktı nükleer madde var diye..
    küçükçekmece nükleer araştırma merkezi diye sadece tesadüfen adını duyduğumuz yere gönderildi.
    türkiye'de nükleer enerjiye dair bilinen tek şey çernobil faciası olduğu için hepimiz korkmuştuk.
    valla orada ne yaptılar bilmiyorum ama medyada günlerce olay olmuştu.

    99'da hurdalıkta kobalt-60 içeren bir madde ortadan kaybolmuştu, ikitelli hurdalığına kadar izini sürmüşlerdi güya. (bunu da hurdacılar radyasyondan fenalaşınca fark etmişlerdi) istanbul nükleer alarma geçmişti.. madde uzun zaman bulunamamıştı.

    şimdi benim aklım o kadar teknik detaya basmaz hemşerim; avuç içi kadar madde bulduğunda nükleer enerjiyle imtihanı bu olan memlekete, yılda 120 ton atık (halen dünyada bu atıkların bertarafı için çözüm bulunamamışken) bırakacak tesis kondurursan sonucu neye bağlanır anlamam.

    hele ki moskof gavurunun ( almanı da amarikanı da fark etmez ) gelip toprağına konduracağı tesisten sana elektrik satacağına aklım hiç basmaz.

    heyy gidi günler; ecevit'in son koalisyon hükümeti zamanında enerji krizi çıkmıştı.. ecevit çıkıp "iki ampülden birini söndür" demişti de herkes alaya almıştı adamı. halbuki neyi kast etmişti kim bilir...

mesaj gönder