1. ogretmenlerimiz memur kafasinda yasamaya alistiklari ve bu sekilde olmasi gerektigi toplumca kabul edildigi icin yapacaklari bir sey yok. devlette ogretmen olana kadar sahip olunan idealist bakis acisi atandigi gun "aman ne halleri varsa gorsunler, dersime girer maasimi alirim" kafasina donusuyor. bunun arkasinda insani bunaltan sacma uygulamalar, yozlasmis okullar, egolu yoneticiler ve kendi reklami ugruna ogretmenligi hice sayan meslektaslarinin olmasi en buyuk etkenler.

    suan da okullarimiz bir dedikodu yuvasi ve siyaset meydani. saglikli bireylerin kafayi yememek gibi bir sanslari yok. nesil kustah, veliler bilgisiz ama fikir sahibi, yoneticiler siyasi yardakcilik pesinde, sendikalar keza oyle. sarikli salvarli ogretmenler (!) var ama uzun sacli kupeli olan vatan haini (!) ilan ediliyor, mufredat rezil halde ama bunu bile bile mukemmel oldugunu iddia etmek zorundalar. muzik dersi bile din odakli oldu ilahiler yukseliyor siniflardan, veliler memnun dindar nesil yetisiyor saniyor. dunyalar harcaniyor kazanan sadece ihaleyi alanlar. fatih projesi diye zengin ettik yandaslari. herkesin elinde bozuk bir tablet var ama mail atmayi bilmiyor cocuklar. ekranda seker patlatabilen zeki ilan ediliyor ama okudugunu anlayamayan nesil var. mevcut sistemde ogrenciler ne kadar kurban ise ogretmenlerde o kadar kurbandir. nazi almanyasinda yaptiklarinin suc oldugunu artik kavrayamayan alman subaylar gibi sistemin oyuncagi olmus egitimcilerimiz birilerine yaranmak icin kafayi yedi. umarim daha fazla kurban verilmez bu yozlasmis duzene ama tablo duzelecek gibi degil.

mesaj gönder