1. bugün güzel, çok güzel bir kadın tanıdım. etrafımdaki herkesin başka diyarlarda olduğu, konuşacak pek kimsemin olmadığı her gün yaptığım gibi buraya anlatayım dedim.
    pek de sevmediğim, beni yoran bir dersin yine nefret ederek yaptığım ödevlerinden biri gereğince birkaç kişiyle mülakat yapmam gerekiyordu. kötü geçen ve gittikçe moralimi düşüren bir mülakattan sonra şans eseri konuşabileceğim bir insan daha buldum ve biraz plansızca ve ani biçimde evine misafir olduk. 88 yaşında, köpeğiyle yaşayan emekli bir öğretmen. tanımadığım bir insanın evine çat kapı gidişin tedirginliğiyle kapıyı çaldım ama kapıyı açar açmaz yüzünde beliren koca tebessüm beni rahatlattı. bazı insanları görür görmez anlarsınız içinin güzelliğini ya, öyle bir insandı işte. yavaş ama zarafetten ödün vermeden hareket ediyordu, gözleri masmavi, kıyafetleri şıktı. çökmüştü biraz, ufak tefekti ama güzelliğinin izleri okunuyordu işte yüzünden. ellerini izledim, uzun güzel parmaklarını izledim. salon çiçekler, kitaplar ve çocuklarıyla torunlarının fotoğraflarıyla doluydu. içinde tedirginlik ve hüzünle karışık bir huzur hissedilen anneanne evi gibi tıpkı. oturduk, sorularımı sordum, o anlattı bense hayran hayran dinledim. ne ödev ne mülakat pek umrumda değildi artık, öyle güzel konuşuyor kelimeleri öyle güzel seçiyordu ki. "gençken çok güzeldim ben, parmakla gösterirlerdi beni" demişti öyle laf arasında sessizce ve hüzünlü bir iç çekişle, mülakatın sonunda biraz çekinerek "bir fotoğrafınız var mıdır eskilerden, çok isterim görmeyi" dedim. bir odaya gitti, biraz bakındı ve küçük sararmış vesikalık bir fotoğraf getirdi. gerçekten de rüya gibi güzel bir kadındı sarı fotoğraf kağıdından bana bakan ve anlattıklarına bakılırsa bu kadının canı çok yanmıştı.
    yaşadığı hayata rağmen hala yüzü gülen bu kadına hayran oldum işte ben. bugün çok güzel bir kadın tanıdım.

mesaj gönder