(sözlükte spesifik bir "aslan burcu erkeği" başlığı olmadığından, yalnızca heriflerini anlattığım bu entry'yi bu genel başlık altında paylaşıyorum. zira sanıyorum erkeklerine özgü bir başlık açsam moderasyon yine buraya taşır.)

hem yara bandı hem yara erkekler olur bu yelesini vantilatör kapasıcalar... en azından benim için öyleler (bkz: ikizler burcu kadını) . haklarında haşa huzurdan ahkam kesmek, ileri geri sallamak, silsilesine ecdadına sinkaf makamından okumak değil de(!), bir iki kendi halinde, zararsız kelam edebilmeme müsaade edecek kadar örneğiyle haşr ü neşr olduğumçün şunları böyle rahat rahat, ferah ferah söyleyebilirim sanıyorum, eheğm:

-onyüzbinmilyon kere söylenmiştir, söylenecektir fekat ben de tekrar etmek istiyorum ki gamsızlar, vallahi ve billahi de aladağ'dan serin bunlar. dünyayı sel götürse "yani? " diyecek ördek bunlar. yine aynı dünya alev alsa üstüne çöğdürmeyecek içten sidikli de bunlar. bilhassa gönül işi mevzu bahis olduğunda ilk adımı değil, bazen ilk deparı atan heriflerdir ancak sonra bunlara bişe oliy. sen "ya bu adam bu kadar uğraştı, alakadar oldu, ben de artık şımarmayayım baştan, bi he diyeyim de ikimizin de gönlü olsun" deyip böyle güvercin adım yaklaşırsın; o ise "selvi boylum, kadınım, asyam..." diyen kadir inanır'ın yerini çoktan "ben de senin orospu olduğunu ilk görüşte anlamıştım." diyen cüneyt arkın'a bırakıp gaçmıştır. "kim gidir? nere gidir!" diyen maho ağa'ya döner, sersem olursunuz. bunların alakası çakmak gibi portakallı cino'larım, ansızın kayboluyor, sonra olmadık insanların cebinde çıkıyor. ilişki denen etçilin başında da ayarsız bir kayıtsızlık içindeler, ortasında da, kıçında da. böyle var ya, ağzının üstüne böyle... oğlum bak sizi döverim. hepinizi döverim.

-itin şeysine rektal tuşe marifetiyle biraz daha yerleştireyim, hırsım kırılsın, sonra çok sevdiğiniz pohpohlara, pasta ve cilaya geçicem, söz kedi herifler. bunlar gamsız, bunların ilgisi oynak bir seyirde, bunlar gülücüğe odaklanamıyor dedik. bunlar bir de pek eser miktarda sayılmayacak ölçüde hovarda annem. galata lordu bu kedi canını sevdiklerim. yani adam isterse cern'de profesör olsun, zeker işlerini hâlâ serengeti düzlüklerinden yönetiyor. çok canınızı sıkarsa "aslan kaç para para pom! " diye iki çubukla kovalayın hemşirelerim. yola gelmez belki ama sizin balatayı sıyırdığınızı gördüğünde içindeki minik insan, toplu iğne ucu kadar da olsa zuhur edebilecek vicdan sızısı uyanır böyle belki. kim bilir...

-hayko cepkin'in platonik adlı şarkısının nakarat kısmı, bu hello kitty kardeşlerimiz için adeta "insanlıktan beklentimiz" adlı bir manifesto niteliğindedir:

"beni sevsin,
beni duysun,
bana gülsün,
bir beni görsün,
yüzü bana dönsün,
benim olsun..."

çıplak da uzanalım mı mufasa?

beni öv, beni sev, komplimanla beni scotty... valla bi vurcam dirseğimne... size tozunu sürmediği alakayı deve yüküyle sizden beklerler. yeleleri yumuşar, parlar, kepekten arınır ve ipeksi bir görünüme kavuşur böylece. adamlar "sevil de sevme / ağlama ağlat" ı şiar edinmiş bir kere. bakın biz sizi seviyoruz, vallahi bak. ön patini, arka patini öpeyim, saçımızı mora, yeşile mi boyayalım? dilimizi deldirip, "çiçek babandır!" diye mi çemkirelim? niye östrojen ayarımızla oynuyorsunuz gızım? kadın bizik olom, ilgi, alaka dedin mi önce kadınlar ve çocuklar lan, niye araya kaynak yapıyosunuz lan! niye rol çalıyonuz! şşş, kıyın kıyın kaçıyon bak görüyorum, duydun mu beni! asabımı bozma bak vallahi hz. hamza gibi tek başıma avlarım seni bak! izansız seni...

-ortalık 56'ya dönüp de aslanlar tarafından parçalanmadan iki de latif kelam edeyim de gönül alayım madem. bu aslan herifler hakikaten aslan yürekli rişar oluyor. böyle cesur, "biraz" mağrur ama güven veren, gözleri ateş saçan... hayatınızda aslan erkeği türüne ait tek bir örnek bile varsa, bunların yanında değil de himayesinde gibi hissedersiniz. ki bu özellik kadınları için de geçerlidir. gerçek veya manevi olarak sarar sarmalar. taam taam affettim len köfteler...

-bir erkeğe uzun boydan, geniş omuzdan, göbekten, güzel boyundan, biçimli kollardan, temiz gömlek ve pantolondan, içten bir gülüşten, pijamadan, dereceli gözlükten, çiçeklerden, yemişten, sarı saçlı bebekten daha ama daha çok yakışan bir şeye temel karakteristik olarak sahip bu ormanların adminleri: merhamet. öyle ki, merhamet deyince aklıma balık burcu insanlardan evvel geliyor aslanlar ve erkekleri. pambıh gibi bulutlardan farksız bir kalbi ve inceliği vardır bu adamların. size dünyaları verir, parmağınız daha yaralanmadan "bak ben bu kaba biraz idrar örneği bıraktım, bir şey olursa kullan mutlaka ha" der ve tüm bunları her sabah yüzünü yıkıyorkenki, ineceği durağa yaklaştığında otomatik olarak ayağa kalkıyorkenki olağanlık içinde yapar. bu kocaman, sivri dişli, koca pençeli hayvanın nasıl olup da böyle zararsız, hatta şifalı hareketlerde bulunduğunu çözmek ise hayli zor ve sırıtkan bir süreçtir böreklerim.

-cömerttirler. bunlar cömert. böyle halil ibrahim bunnar. yeyip içmeyle kalmaz; yedirir, içirir, giydirir, malını sakınmaz. asla, kat'a bahsini açmaz. iş sevgiye kadar gidebilirse sevgisinde de cömert bu ismail çılgın çocuklar. sevgisi coşar, caşar, enginlere sığmaz, taşar... severken de serseme çevirir, "lan başımın üstünde hale mi beliriyo benim, bu beni niye böyle ilahe gibi seviyor ki?" dedirtir. işte iş ki, kafayı kırmadan o raddeye gelebilin...

-libidal enerjisi yüksek adamlardır. hayata bütün dürtülerle sıkıca bağlı, canlı erkeklerdir. ayak uydurmak bazen zor, bu sürekli "alive" mod bazen çok can sıkıcı olsa da, bir ucundan uyum sağlayabildiğiniz anda sizi bile bir macerapereste, tutkulu bir insana dönüştürmesi kuvvetle olasıdır.

ezcümle; "ikizler aslanı bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış" gibi modified bir vecizle aramızdaki münasebeti ve kendilerine elde olmadan duyduğum yakınlığı anlatabileceğim, atsan atılmaz, satsan satılmaz, yine de yorgansız yatılır da onlarsız yatılmaz, allah akıl fikir, biraz da vicdan ihsan edesicelerdir. zat-ı şahaneleri zodyak'ta 5. günün şafağıdır.