1. çoğunluğu din özgürlüğünün sadece kendi dinlerine gösterilmesi gerektiğini düşünür ve din konusunda insanlara tebliğ denilen çağrıyı yaparlar ki bu da ''senin dinin sana, benim dinim bana'' anlayışının ötesindedir. kişileri olduğu gibi kabul etmeyip kendilerinin bile sorgulamadığı ve dahi kutsal kitaplarını açıp okumadığı, üzerine eleştirel düşünmedikleri bir dine çağırırlar ve karşıdakinin haklı sebeplerini kulak ardı ederler. günahkar yaşayıp müslümanım diyen insanlara tahammül ederler lakin davranışlarını, hal ve hareketlerini beğendikleri birisinin ateist, deist olmasına sıcak bakmazlar. hatta bunu öğrendiklerinde arkadaşlıklarını, dostluklarını, aile bağlarını koparabilirler.

    yine de türkiye'deki müslümanları biraz da olsa anlayabiliyorum çünkü inandıkları dini bilmeden inanıyorlar. sorgulamaya başlamış olup kafası karışan ve az da olsa gerçekleri görmesine rağmen müslüman kalabilenler ise kendilerini kandırıyorlar ancak yine de diğer müslümanlardan daha ılımlı oluyorlar. çoğu konulara, farklı fikirlere tahammül edebilen insanlar da bu tür insanlar oluyor.

    inanıp ibadetini eden insanlara hiç lafım yok ama dininizi bir araştırın, gerçeklerini görün ondan sonra inanın isterim. en azından bir yaratıcı olduğuna inanıyorsunuz ve onun bir kitap gönderdiğine inanıyorsunuz, onu açın ve okuyun sizin yerinize okumuş hocalara sormadan, işinize gelmeyen bir ayeti en güzel eğip büken süslüman meallere bakmadan, güncellenmemiş haline bakınız. türkiye'deki dini yumuşatmak ve başka göstermek için büyük bir çaba sarf ediliyor. samimi olun ve inandığınız dini öğrenin.

mesaj gönder