1. ben pek sıradan bir kambur sayılmam. ispanyolların jorobado dedikleri türdenim. önden bakınca cüce arkadan bakınca koca bir tümsek. nereden bakılacak peki? yandan mı? olabilir. bakışlarımın çok derin ve keskin olduğu kanısındayım. ama bunu söyleyen hiç olmadı. burnum içinse, "burun" demek pek hafif kalır. burrunn demek (şeddeli)gerekir. baktıkça pes ediyorum. tanrı beni bu şekilde yaratıp dünyaya gönderiverdi; ama, beni tekrar göreceğini düşünseydi, burnumun dörtte üçünü geri alırdı. bu nedenle de, karşısında daha fazla kalabilmek için en korkunç suçları işliyorum. saçlarımın önleri döküldü- daha doğrusu ben öyle sanıyordum; arkamdaki bir aynadan tepemin de açılmış olduğunu görene dek. dişlerim gri-mavi ve öndeki iki tane birbirinin üzerine binmiş; bu nedenle ben onları tek diş sayıyorum. neyse ki dudaklarım kalın değil. özellikle üst dudağı kalın olan kimsenin melek gibi olmaktan başka çaresi yoktur; yanmıştır. en çok yakan şey ise ,"yandım " derken dudaklarının aldığı şekildir. en çok sağ elimin küçük parmağını severim. küçükken bir kazayla kopmuştu.kimbilir nerelerdedir, neler beceriyordur. bunlardan gocunduğumu sanmayın. yaşama pek katılmadığım için, bu tür primler hiç ilgilendirmez beni. çirkin insanlardan iğrendiğim kadar güzellerden de iğrenirim. hatta diyebilirm ki, estetik kaygısındaki her şey iğrendirir beni.

    şule gürbüz - kambur

mesaj gönder