1. uzun bir iç dökme olacak. yaşım 23. ilkokul zamanlarında aşırı girişken, popüler bir çocuktum. nerede bir hareket var ben oradaydım. ortaokulda başka bir mahalleye taşındık, okul değiştirdim. içime kapandım. eski ben değildim artık. az arkadaşım vardı. yalnızca ders başarısıyla biraz sivriliyordum. ortaokulun son senesiydi bu kez de sınıf değiştirdim. daha çok şımarık bebenin olduğu sınıfa geçirdiler beni. iyice değiştim. adımı bile bilmeyen sınıf arkadaşlarım vardı. bense fil hafızam sebebiyle hala hepsinin ismini hatırlıyorum. geldik liseye. tabii artık zaman geçiyor. ergenlik, lise, farklı bir çevre. sanıyorsun ki hayatın biraz olsun değişir. o dönem zaten karşı cinsin ilgisini bekliyorsun. zerresini göremiyorsun. 10.sınıf. onu gördüm, uzaktan uzağa ölüyorum aşkımdan. hic tanımıyorum nasıl bir insan hic bilmiyorum ama o yeşil gözleri aklımdan çıkmıyor. o sene fark ediyorum ki koridora bile çıkmak fobi benim için. teneffüslerde genelde sınıftayım. koridorda tedirgin oluyorum. sanki herkes beni izliyor, yürüyüşüm halim tavrım garip. sırf belki onu görürüm diye çıkıyorum yine de. zaman geçiyor. 11.sınıf. canım halam hasta. kanser bütün vücuda yayılmış. tedavi işe yaramaz diyorlar. hasta haberiyle ölümü arası 6 ay. büyük yıkım. aylardan mart. zaman geçiyor. 12. sınıf. sınav senesi, pek mühim. baştan sıkı tutuyorum. bu zamana kadar kimseden ilgi görmedim. hala onu seviyorum. ama kahretsin ki açık lise davasına okulda değil artık. göremiyorum onu mutsuzum. eylül geçiyor, ekim geliyor. babamda bir tuhaflık var. önce herkes psikolojik bir rahatsızlık sanıyor. bu bile ailemiz için büyük yıkım. halamın ölümü babamı derinden etkilemiş. bize öyle diyorlar. bir iki hafta ilaç tedavisi. yok fayda yok. araştırılsın deniyor. ablam başka ilde işe başlamış. annem babam üniversite hastanesine gidiyorlar tedavi için. ben evde yalnızım. yaşım 17. hayatımda ilk kez 3 hafta yalnız kalıyorum. bu arada tetkikler yapılıyor, değişik tedavi yöntemleri. yok , yok, yok. yine tetkikler... milyonda bir görülen hastalık diyorlar. şaka gibi. tedavisi yok. sebebi belirsiz. ömür biçiyorlar. bu daha iyi günleriniz diyorlar. annem inanmıyor. babamı izmir'e götürüyorlar. perişan bir 5 gün daha. ablam geliyor artık birlikteyiz. oradan da aynı sonuç. zaman geçiyor. çok zor zamanlar. babam gözümüzün önünde eriyor. dağ gibi asker. öyle hasta ki. her şeyi unutuyor bir bir. konuşmayı, yürümeyi, her şeyi. oturma odasında ona yatak yapıyoruz. ben okula dersaneye koşuyorum ama biliyorum bitti artık. yapamam bir şey. bir yandan gerizekalı akrabalar, bir yandan babamın gözümüzün önünde eriyisi. ygs'den bir hafta önce yoğun bakıma kaldırıyoruz babamı. 5 ay. her allah'in günü kameradan izlemeye gidiyoruz. hep kötüye gidiyor. uyutuyorlar artık. kasılmasın, krize girmesin diye. berbat günler. sınavlar geçiyor. bir sürü salakça soru. insanların patavatsızlıkları. bir ağustos gecesi ben kameradan izlemek icin gitmiyorum hastaneye. yatakta ağlarken arıyorlar. yücel amcanlar almaya gelecek. hastaneye gel. biliyorum babam gitti. ama dua ediyorum. çok dua ediyorum. sonrası hiçlik gibi. daha kötü günler. saçma sapan insanlarla daha çok mücadele. bu sefer hem kırık hem yalnız. sınav sonucu kötü. seneye bir daha denersinler... zaman geçiyor bu sefer daha da zor. tekrar hazırlanıyorum sınava yarım yamalak. babam hastayken bana "sen sehir dışında okuyamazsın baban da iyilesmeyecek burda bir bölüm yazıver" diyenlere inat şehir dışında okuyacağım diye tutturuyorum. annemle ablamı bırakıp izmir'e gidiyorum. ablam 2. üniversite başlamış ben izmir'de. babamızın istediği meslek için okuyoruz. üniversite 1. berbat bir yurtta berbat bir sene. hayat çok zor. ailemle ilgili konusmak istemiyorum. kimselere babamı anlatmak istemiyorum. 1.sınıf öyle böyle bitiyor. ama bir de bana sorun. kaç kez ağlıyorum. ablam her seferinde çık gel senden olmaz diyor. yediremiyorum kendime. 2.sınıf nispeten iyi. yeni bir yurt, iyi bir arkadaş. 3.sınıf belki de üni. hayatının en güzel senesi. 4.sınıf. berbat başlıyor. en yakın arkadaşının başına tahmin edemeyeceğin şeyler geliyor. kpss belasına it gibi çalışıyorsun. yeni güzel insanlar dayanma gücü veriyor. ve final. okul bitti. koca üniversite hayatı ot gibi bitiyor. yalnızca bir iki iyi arkadaş. senin o kitaplarda okuduğun, hayal ettiğin üniversite ortamı nerede? yok. ve bir de 2 yıldır olmayacak dua amin dediğin aşırı çetrefilli ne idüğü belirsiz bir gönül hadisesi. ve şimdi sene 2018. kpss'den aldığın puan bir halta yaramaz. elin böğründe kalmışsındır. eve dönmüşsündür. aşırı tesadüfi bir şekilde girdigin ales yds bir işe yarar. yüksek lisansa kabul. ayrıca öylesine girilen üniversite sınavından sürpriz bir lisans daha. dalgasına ikisine de devam. vay be. ne hayat ama değil mi? merak, korku, bezmislik, kendinden geçmişlik hissi. gecenin 2'sinde kalbini sıkıştırır. ve sen nedensizce bu yazıyı yazarsın. hayatımı yazsam roman olur mu ki?

    edit: yazım yanlışlarını düzeltmeye mecalim yok. varsın böyle kalsın.

mesaj gönder