1. başlığın sonuna “istemek” kelimesini eklersek; en azından benim çevremde yeni bir şey değil. lise, üniversite çağlarımda bile geleceğini yurt dışında planlayanlar gördüm, profesyonel anlamda burada önünün tıkandığını görüp yurt dışında çalışmak için çabalayanlar da gördüm, bir anlık öfkeyle sinkaflı kelimelerle hayatına yurt dışında devam edeceğini söyleyenlerde gördüm.

    ilk 2 maddede ki insanların çoğu eğitimli, bilinçli olmaları ve ısrarla çabalamaları sayesinde bu dediklerini yaptılar. üçüncü maddedekilerin çok çok küçük bir kısmı bunu başardı.

    en başta “en azından benim çevremde” dedim ama bu benim çevremle sınırlı bir istek, bir durum değil. en azından 55-60 yıldır insanlar almanya’nın işçi alımlarında olduğu gibi başta maddi kaygılar ve görece daha düşük olarak siyasi nedenlerle türkiye’den yurt dışına gidiyorlar, yerleşiyorlar ve bir ayakları burada olsa da geleceklerini yurt dışında kuruyorlar.

    kendi adıma pek çok yaşıtımın kabul edeceği şartlarda gitme şansım birden fazla kere oldu. hamdolsun aç değilim açıkta değilim ve çok büyük maddi hedeflerim hiç olmadı ve başta ailevi nedenlerle bu seçenek üzerine hiç düşünmedim bile.

    sayıca çok az da olsa benim gibi bu imkanı olduğunda gitmeyen başka insanlarda gördüm, tanıdım. (hiç bu fırsat eline geçmemesine rağmen “gidebilirdim ama gitmedim'' diyenlerde gördüm.)

    bir kısmımızın konformizmle karışık olsa da bizim yani gitmeyenlerin temel motivasyonu aidiyet duygusu ve sorumluluktu sanırım bunu yapmamakta ki.

    yıllardır dinliyorum zaten yani gitmek isteyeni de anlamıyor değilim. türkiye pek çok açıdan zor hatta çok zor bir ülke. süreç içinde gelişse de ve çok muğlak ve geniş bir tanım olsa da türkiye temel meselelerde bile problemler yaşanabilecek hatta çözümsüzlüğe varan ölçekte problemler yaşanabilecek bir ülke.

    bu faktörle veya bu etmenden bağımsız insanın fıtratında doğal olarak daha iyisini aramak ve hatta maceracılık var. o yüzden gitmek isteyeni anlamakta tüm hayatım boyunca hiç zorlanmadım.

mesaj gönder