1. ismail çok tuhaf adamdır, tüm mal varlığı cebinde olandır.

    ben ismail, hayatım boyunca sol cebime koyduğumdan başka param hiçbir zaman olmadı. ayranım olmadı içmeye ama hep atla gittim çeşmeye. görüp görebileceğiniz en enayi insanım.

    hoop. enayi değil, saf diyelim.

    tamam, saf. dünya üzerinde haksızlık yapılması gerekenler listesinde ilk yüzbinden çıkamadım daha. olsun, belki sonuncuyumdur, daha 99.999 insan benden daha kötü durumda olabilir. babam 18 yaşımda bana 1 milyon borç mu bıraktı, olsun. aldatıldım mı, olsun. batıyor muyuz, olsun yeniden deneriz. akşama ekmek alacak para mı yok, misafirliğe gideriz bir akşamlığına boşver. kan davasına karıştık ve insanlar beni öldürmek mi istiyor, vardır bir sebepleri. karın gözünün önünde başka erkelere mi yavşıyor, napalım demek ki yanlış bir seçim yapmışım hayatta. boşandım ve boşanırken donuma kadar mı aldılar, hep istediğim renkli cıvıl cıvıl donları alabilirim demektir bu ne güzel işte.

    ben ismail, pozitif ismail.

    en son torba yasaya kadar yurtdışı yasağım vardı, hiç göremedim türkiye dışını. şimdiye kadar kurduğum tüm firmalar, çalıştığım tüm iş yerleri battı. 4 tane firma kurdum 18 yaşıma girdiğimden beri, 3 tane de farklı iş yerinde çalıştım. 250 milyonluk türkiyenin büyük projelerinden birinde de çalıştım, 50 milyon euroluk yabancı bir projede de çalıştım. 3 bin liraya çevre düzenlemesi işi alıp artık kullanmadığım sigara paramı da çıkardım. 1200 lira maaşa da çalıştım, 10 bin lira da. 1 milyon borcumu ödedim ama 100 lira kenara koyabilmişliğim yok.

    para değil olay, geliyorum bekle.

    biraz uzun sürebilir gelmem, yazmak istiyorum sadece. adımı öğrendiniz diye beni tanımıyorsunuz nasıl olsa.

    yaşasın sözlük anonimliği.

    21 yaşımda ilk defa birine karşı bir şeyler hissettim, 1.5 yıl boyunca beraber güzel bir ilişki yaşadık ama meğerse 5 yıldır zaten biriyle berabermiş son 1.5 yılını ikimizle beraber yaşamış. 23 yaşımda biriyle karşılıklı birbirimizi sevdik ama aseksüel bir insandı yapamadım. 24 yaşında ilk defa birinin beni sevdiğini bu kadar çok hissettim ama sevemedim. 25 yaşında evlendim, 3 ay sonra 26 yaşında boşandım. 3 ay önce falan.

    durun durun, bu yazı nasıl kötü bir hayat yaşadım yazısı değil.

    çünkü inanılmaz güzel bir hayat yaşadım. kendimde her zaman doğru olanı insanlık sınırları içerisinde yaşadım. kimseyi isteyerek üzmedim, kimseye kasıtlı olarak zarar vermedim. yalan söylemedim, aldatmadım, kimsenin arkasından iş çevirmedim. insan oldum sadece, zayıfıklarımla, beceremediklerimle, isteklerimle, başarısızlıklarımla.

    hiçbir zaman tam olamadım. ne bir evi sahiplenip burası benim evim diyebildim, ne bir kadınla tamam işte benim beraber öleceğim kadın bu diyebildim, ne de yaptığım bir iş bir yerde bana yetti. hiçbir zaman bulunduğum ortam için tamam benim olmam gereken yer bu diyemedim.

    4-5 yıl öncesine kadar intihar etme fikri o kadar çok bastırıyordu ki. ama şimdi şu an bu yukarıda yazdıklarımla ve daha onlarcasıyla o kadar mutluyum ki, bırakın intiharı daha çok boka batacak ve bundan mutlu olacakmışım gibi hissediyorum. gençliğin buhranı da vardı bir zamanlar herhalde.

    düşünsenize hayatınızın her bir evresi sürekli ayrı bir macera, ayrı bir aksiyon, olay.

    herkesin öyle değil mi zaten, yaşayan herkes bir sürü sıkıntı içerisinde boğuşuyor, bir sürü acı çekiyor. kiminki daha fazla, kiminki daha az ne önemi var, herkes zor durumda ve yaşıyor bir şekilde.

    yapabileceğimiz tek bir şey var, daha çok sevmek, yaptığınız işi, yaşadığınız hayatı, etrafınızdaki insanları ve en önemlisi de hayatınızdaki sevgilinizi. yeni insanlarla tanışmayı, yeni yerler görebilmeyi, denemeyi. hayal etmeyi, olamayacak şeyleri bile hayal etmeyi.

    ben sadece bunu yaparak hayatta kalabildim ve her zaman bir şekilde mutlu olabildim.

    ne desem laf değil,
    göremiyorum, biraz eğil.

    nasıl buraya geldik bilmiyorum ama hepinizi seviyorum.

    -abi içini dökmemişin ki ne yazdın sen.
    -saol kardeşim ben kullanmıyorum, size afiyet olsun.
    isk

mesaj gönder