1. Topla gel

    Klasik bir avm buluşmasına eksik kadroyla çıkmıştık. Hal böyle olunca, çay sohbet muhabbet faslı kısa sürüp "e hadi biraz mağaza gezelim" seviyesine geçilmişti.

    Çevremdekiler bilir, benim bazı zamanlarda "bugün benim ... alasım var" modum açılır; bu bazen kitap - dergi, bazen elektronik bir şey, bazen kozmetik ürünü, bazen de spor aleti olur ve o kriz anını en az hasarla atlatmak için uygun fiyata bir şey bulmaya çalışırım :) işte o gün de spor aleti alasım gelmişti.

    Decathlon'a girdik, ne alsam ne alsam diye reyonlar arasında dolaşırken, arkadaştan öneri geldi : pilates topu. O an tabi bu fikir çok mantıklı geldiği için, mağazanın kendi markasından olanı, sadece "bu beni taşır mı" yı sorgulayarak alıp kasaya yöneldim. O sırada aramızda şöyle bir diyalog geçti arkadaşla:

    A: Onun içinde pompası var mı?
    B: Var var, resimde göstermiş (keşke yazıları da okusam işte)
    A: Allah Allah, o kutuya nasıl sığdırmışlar ki pompayı da? (Kutu 15cm x 12cm x 10cm gibi bir şey, haklı yani)
    B: Adamlar yapmış ya, fiyatı da iyi, ben bunu alırım.
    A: Sen kutuya bak, çıkmazsa bir dahaki görüşmeye getireyim.
    B: Yok yok eve gidince ben şişiririm bunu (burada yükselmesem iyi olabilirdi :))

    Neyse arkadaşla vedalaşıp yola çıktım. Günlük hayatta neredeyse yerçekiminden daha çok karşılaştığım yasa olan Murphy kanunları etkisini gösterdi ve mutfak alışverişi de yaptığım gün arabayı evin önüne park edemeyip, yaklaşık 15 kg ile yokuş ve 5 kat çıktım.

    Kısa süreli fıtık yoklamasının ardından kutuma yöneldim :) ve yukarıda spoilerını verdiğim gibi içinden pompa çıkmadı. Psikolojik olarak da fiziksel olarak da (5. kat dedim bakın :)) yeterince yükselmemden ötürü "bu top bu akşam şişecek, kedinin gelmesine sonra bakarız " deyip başladım üflemeye. Gördüm ki nefesim kuvvetliymiş; sonuçta sekebiliyor da, beni taşıyabiliyor da :) yalnız, kanepeler boşken ona oturmak saçma geliyor, egzersizi "nefes al nefes ver"le yapacağım olmadı :)

mesaj gönder