ya şahane görsellik, şahane gerilim, şahane film. abi once upon a time in holivud'a yaptığınız aşşşırı okumayı kalkın buna yapın, en azından elimizde bunu kaldıracak bir film olur. neyse. bu yorumu okuyan arkadaşlar varsa düşünmeden dalabilirler.

why'd ya spill yer beans tommy.. why'd ya spill yer beans?

edit: bu arada film için 4 milyon dolar harcanmış ki inanılmaz düşük bir bütçe. gişeden kazandığı 12 milyon dolar hasılatla beraber toplamda 40 milyon dolar gibi bir miktarın geri dönüşünden söz ediliyor. şu an amazon'dan izlenebilir ama tabii ki eğer türkiye'de değilseniz. henüz prime video'da türkiye'ye açılmamış, aradım aradım bulamadım. parasite, the lighthouse gibi filmlerin gişede başarı yakalaması, yapımcılara "ulan" dedirtecek bir hamle olduğu için mutluyum.

spoiler

lanet sahnesi:
"Umarım Neptün seni çarpar da ölürsün Winslow! İşit! İşit, Triton, İşit! Ey altımızdaki denizler kralı, derinliklerden yüksel, öfkeni göster, tuzla köpüren, kaynar, kara dalgalarında bu genci acı balçığınla boğ. nefesi kesilsin, organları tıkansın, okyanus suyuyla bir güzel morarıp şişsin... ta ki daha fazla çığlık atamayana dek. Ancak midye kabuklarıyla, sürünen dokunaçlarla ve buharlı sakallarla taçlandığında tut düşmüş, yüzgeçli kolunu. mercandan yapılma üç çatallı mızrağın, şiddetli fırtınanın ortasında ölüm perileri gibi çığlık atsın ve tam boğazını delip geçsin. Seni paramparça etsin, sidik torban yalnızca patlak, kanlı bir örtüden ibaret olsun.
dehşet imparatoru, seni engin sularında bir güzel yutsun, leşin ne harpyalar'a ne de ölü denizcilerin ruhlarına kalsın. seni pençeleyip yiyemesinler. herhangi bir adam, herhangi bir zaman için, herhangi bir tanrı ve de şeytan için unutulmuş ol, hatta deniz için bile... vücudundan geriye , hatta ruhundan bile hiçbir parça kalmasın, winslow yitip gitsin... denizin kendisine karışsın."

ayrıca harpya - raoul servais (1979)