1. beşeri ilişkilerin çoğunluğudur. değer verirken kimseye sormuyorsunuz - soruyorsanız ve cevaba güveniyorsanız da bu sizin saflığınızdan, toyluğunuzdandır. bu yüzden değer görmeyince yadırgamayın. kimseyle sözleşmeniz yok. "karşılık beklemeden iyilik yapın, karşılık alırsanız mutlu olun" demiyorum ama bir şey yapıyorsanız karşılık almayabileceğini tahmin edin.

    eskiden "nice guy"^:piç erkeğin aksi^ tribinde gezenlerden biriydim, insanlara nazik davranınca değer göreceğimi umarak hareket ederdim. öyle olmayınca da üzülürdüm. sonra hem arkadaşlık hem de sevgililik kategorilerindeki ikili ilişkilerin böyle yürümediğini fark ettim. herkes değerinize aynı değeri, ilginize aynı ilgiyi gösterecek diye bir şey yok. hatta ve hatta karşınızdakine onun kendisine göstermediği saygıyı gösterseniz bile yaranamazsınız.

    özellikle böyle konular aşk meşk konularında çok can sıkar. erkekten beklenen rol genellikle daha girişken, daha işgalcidir; bunun dışında biraz esprili ve keyifli vakit geçirilebilir biri olması beklenir. yani keyifli zaman geçirilen biri değilseniz işgalci tutumunuz sizi antipatik maganda konumuna sokar, keyifli zaman geçirilen biriyseniz ancak girişken bir tip değilseniz kendinizi hoop friendzone'da bulursunuz. bu girişken-işgalci tip mevzusu kendini kıskanç sansa da düpedüz hödük olan lavukların bile rağbet görmesini açıklamaktadır. erkeklerimiz kendilerini sürekli alfalık mecburiyetinde hissederken kadınlar da genellikle "işgal edilen" tip olma konumunda görürler. bazısı bundan keyif alır, bazısı bundan nefret eder ama yine de bunu yapar; toplum içimize işlemiştir.

    arkadaşlıkta da bazısı kendindeki eksikleri kapatmak istercesine başkasına yardımcı olmaya çalışır. bu arkadaşlarımız da sömürülmeye mahkumdurlar. zaafları anlaşılır ve kolayca kullanılır, hem de bunu kullanan kişiler de çoğunlukla isteyerek yapmamaktadır.

    falan filan.

mesaj gönder