lisede okumuştum, sol framede görünce yazmak istedim bek hiç aklımda da yoktu.

kitabi okurken bir turlu saat-zaman kavramlarını anlamayisimi hatırlıyorum. mesela saat 4 diyor ama gecenin bir yarisi gibi konuşuyor, eve gidip yatıyor saat 4 oldu diye. bir takim olaylar arası kopukluklar hatırlıyorum, edebiyat öğretmenimize sorduğumuzda yazarın romanlarını cok hızlı ve kurguya cok dikkat etmeden yazması seklinde aciklamisti. ahmet mithat efendinin alamet-i farikasidir zaten.

bir de genc ana karakterin gidip akil danistigi arkadasi gibi bir kadın vardi. ama aralarındaki iliski cok tuhaftı, hikaye bir yerden sonra birden kesiliyordu, filmlerde seks sahnelerinde filmin kesilmesi gibi. onu da hocaya sormuştuk, ne oluyor orada diye. "iste bilmiyoruz artık"diyip muzip muzip gülmüştü.

kafa karistirici romandır efendim, özelinin merakiniz yoksa size hitap etmez.