1. dünyanın en zehirli elementlerinden biridir. az miktarda bile olsa, sürekli bir şekilde maruz kalmak insanı öldürebilir. 19’uncu yüzyılda bir sürü insan bir moda akımı yüzünden arsenik zehirlenmesinden ölmüş.

    1814’te almanya’daki bir boya firması, yepyeni bir yeşil boya üretmiş. normal yeşil boyalardan çok daha parlak bir yeşilmiş ve bir mücevher gibi parladığı için adını zümrüt yeşili koymuşlar. ancak sorun şu ki, boyanın içindeki arsenik yüzünden o kadar parlak bir yeşil oluyormuş. tabii o zamanlar arseniğin bu kadar zehirli olduğu bilinmiyor ve zamane kadınları bu renge bayılmış. loş ışıklı balo salonlarında zümrüt yeşili tuvaletleriyle göz kamaştırıyorlarmış. arsenikli zümrüt yeşili sadece giyim kuşamla sınırlı kalmamış. boya duvar kağıtları ve halılarda da kullanılmaya başlanmış. arsenikli duvar kağıdı döşenen odalarda kalanlar yavaş yavaş hastalanıp, ölüyormuş. zümrüt yeşili elbise veya eldiven giyen kadınların cildinde yaralar oluşmaya başlamış. fabrikalarda yeşil boyayla çalışan işçilerin gözlerinin beyazı ölmeden önce yeşile dönüyormuş ve her şeyi yeşil gördüklerini ifade ediyorlarmış.

    40-50 yıl sonra doktorlar duruma aymış ve halkı uyarmaya başlamışlar. gazetelerde yeşil tuvaletlerle dans eden iskelet çizimleri yayınlanmaya başlanmış. peki, bu kadar uyarıya rağmen insanlar yeşil giymekten vazgeçmiş mi? hayır, vazgeçmemişler. (bana bir şey olmaz kafası)

    kraliçe Victoria bile yeşil giymekten vazgeçmemiş. üstelik her evde fare zehri olarak arseniğin kullanmasına rağmen.(ölebilirim ama şık öleceğim)

    hükümetlerin resmi önlem alması 1890’ları bulmuş. o zamana kadar da kamuoyu biraz bilinçlenmiş zaten ama bu arada moda uğruna bir sürü insan ölmüş.

mesaj gönder