1. antik çağ'da sevilmeyen hatta sevilmemekten öte tepkili durulan bir bitki imiş kendileri. aristoteles hem hades' in kapısına hem de cinsel organa benzediği için uzak durulması gereken bitkilerden sayarmış. ayrıca pyhthagoras ruhların, ölen insanlardan başka bedenlere geçerek yaşamaya devam ettiğine inanıyordu. bu sebeple tarikatında hayvan eti ve bakliyat yenmesini yasaklamıştı. herodotos da mısırlı rahiplerin bakla bitkisine bakmaktan dahi kaçındığından bahseder.

    roma'da ölülerin hayaletlerine lemurler denir ve onlara saygı göstermek ve kendilerinden uzak tutmak için de her yıl 9,11 ve 13 mayıs geceleri lemuria bayramı kutlanırmış. evin erkeği ellerini yıkayıp evden çıkar, yol boyu ardına hiç bakmadan bakla tanelerini yola bırakırmış. bunu yaparken de dokuz kez " bu baklalarla kendimin ve ailemin zekatını ödüyorum" dermiş. lemurların baklaları toplayıp bir yıl boyunca kendilerini rahatsız etmeyeceklerini düşünürlermiş. (farklı kaynaklarda farklı versiyonları da mevcut)
    lemuria geleneğinin remus ve romulus'a kadar dayandığını iddia eden kaynaklar da mevcuttur.

    ayrıca kendisinin ilkbaharda tazecik versiyonundan domatesli, dereotlu, susuz yemeği muhteşem olur. iç baklasının tazesiyle ayrı, kurusuyla ayrı leziz fava olur.
    enginar çanağında karamelize soğan ile yemelere doyulmaz.
    bu arada falı da hitit uygarlığına kadar dayanmaktadır.
    kaynak- deniz gezgin.

mesaj gönder