1. son dönemlerde insanların spiritüel anlamda evrene sığındıklarına daha sık tanık olmaya başladım. mevcut dinleri sorgulamaya başlayanlar, takdiri ilahi yerine evren dengesini bulur diyenler, allah’a havale etmek yerine evrene havale edenler var. aslına bakarsanız ben de sık sık şaka yollu da olsa “evrene kötü sinyaller gönderme”, “aman ha, evrene yanlış mesaj gitmesin” derken buluyorum kendimi. (bahtsız bedeviden halliceyim, evet)

    evrene doğru enerji göndermek diye de bir şey var dileklerin gerçekleşmesi için. ne bileyim, ilginç geliyor. bende enerji az olduğu için belki de. murphy’nin kanunları da bununla alakalı bence. kendimi bildim bileli, olmasını istediğim bir şey olana kadar kimseye söylemem, nazar değer diye. hiç olmuyor çünkü söylediğim, paylaştığım zaman. şimdi hatırladım, nazar da bununla alakalı sanki. kötü enerji derler ya nazar için? kafamda deli sorular.

    tek bildiğim evren denince aklıma şu karikatür geliyor; hayatımın hikâyesi (ne diyeyim ki, afiyet olsun yani)

mesaj gönder