1. kendi hayatımın yıllar içinde nasıl evrildiğini düşünürken (arada böyle düşüncelere daldığım akşamlar oluyor lol) kendimi burada buldum. söz uçuyor, yazı kalıyormuş gerçekten. yıllar önce yazdığım şeyleri okumayı bazen seviyorum çünkü insan o kadar zaman geçtikten sonra yaşadıklarının gerçekliklerini sorgulamaya başlayabiliyor. o yüzden bambaşka bir ülkenin, o zamanlar varlığından bile haberdar olmadığım bir şehrinde, akşamın bir köründe geçmişe dönmek garip hissettirdi.

    özellikle yayınlamaya korkup çöp'e attıklarım, sanki biri içimin en gizli köşesini arasa bu sitenin çöp'ünde bir şeyler bulabilirmiş. ne garip. kendimi bildim bileli yazarak kusmak güzel gelmiştir ama böyle bir yerden sonra hiç alakam kalmayan yerlerde kendimi bulmak biraz garip hissettiriyor. yıllar ne çok şey değiştirmiş ve ne çok şeyi aynı bırakmış aslında. o zamanki korkularım ve endişelerimle şimdikiler ne farklı. ama yine de ne kadar doğru şeyler hissetmişim.

    bir filmde çok güzel bir söz okumuştum, "eğer beni duyabilseydin, sana parmak izlerimizin dokunduğumuz hayatlardan silinmediğini söylerdim". gerçekten hayatıma dokunan parmak izlerini oralarda, buralarda, hiç beklemediğim yerlerde, bambaşka bir ülkenin marketindeki bir şeye bakarken bile hatırlayabiliyorum.

    okuyana saçma ama bana yıllar sonra bile yine anlamlı gelecek bu kelimeleri yine buraya bırakıyorum. "hayat" böyle bir şey bence. yaşıyoruz, değişiyoruz, hislerimizi sonra girmeyi unutacağımız bir websitesine bırakıp yıllar sonra dönüp okuyunca yeni baştan yaşıyoruz.

mesaj gönder