1. düşmanımız evlerini, ülkelerini daha iyi bir yaşam umuduyla terk eden, terk etmek zorunda kalan göçmenler değil, her türlü koşulu karını ve sömürüsünü artırmak için acımazsızca değerlendiren kapitalizm ve devletin kendisidir. küresel sermaye ve meta sınırsızca dolaşabilirken insanların önüne sınırlar, duvarlar çekiliyor.

    sürekli yeniden yapılandırılan küresel kapitalist düzen, metaların serbest dolaşımı kadar esnek, mobil ve her an elden çıkarılabilir bir emek gücüne de ihtiyaç duyuyor. bu işgücünün önemli bir kısmını, sınır dışı edilme korkularından ötürü kamusal alanda en az görünür olan göçmen işçiler oluşturuyor. işte bu yüzden, devletler bir yandan 'yasadışı göç'le mücadele ettiklerini iddia ederken, diğer yandan piyasa ihtiyaçları doğrultusunda yasadışı tabir ettikleri göçe göz yumuyorlar. göçmen işçiler, sistematik olarak emek piyasası içinde sömürüye iyice açık işgücü işlevi görüyorlar. buna ek olarak var olan yerel emek örgütlenmeleri, sendikalar, meslek odaları, genel olarak toplumsal muhalefet göçmen emekçilerin sorunlarına karşı sessiz kalarak göçmenlerin sömürülmesine, dışlanmasına ve hapsedilmesine kayıtsız kalıyorlar.

    göç suç değil haktır. kimse nedensiz kaçmaz veya göç etmez. insanlar değil, sınırlar ve o sınırları kurup koruyan kurumlar yasadışıdır.

mesaj gönder