1. 21. yüzyılda yaşadığımız şu hayatın, sadece "hayatta kal, üre, soyun devamını sağla, öl" olmaması, bunu aşmış olmamızla ilgili olabilir. artık bu tarz ilkel sorunlar yaşamıyoruz. tabii ki bir işte çalışıyoruz, para kazanıyoruz, o parayla yiyecek-giyecek alıyoruz, barınacak bir yuva kuruyoruz ancak psikolojik açıdan böyle düşünmüyoruz.

    tam anlamıyla doğada yalnız kalan, çaresiz insan yok. büyürken arkadaşlarımızla oynuyoruz, okula gidiyoruz, liseye, üniversiteye gidiyoruz. yiyoruz, içiyoruz, geziyoruz, tozuyoruz falan. hiç hayatta kalma derdimiz yok. üreme derdimiz yok. bu üreme, hayatta kalma gerekliliğini, travmasını artık hafifletilmiş bir şekilde zengin-fakir ayrımında görüyoruz. onda bile fakir aile de zengin aile de bir şekilde yaşıyor. farklar "hayatta kalma-ölme" kısmında değil, sofraya giren besinlerde, alınan giysilerin markasında ortaya çıkıyor ancak.

    bu tarz bir gelişim bence bir nevi travma yarattı bizde. yani ölüm kalım meselesini aştık, o travmayı geride atlattık ama kendimizi yeni bir travmada bulduk. ne yapıyoruz şu an? bireysel açıdan ve toplumsal açıdan, hatta evrensel açıdan düşünelim. ne yaptık? ne yapacağız? bilimde gelişiyoruz. ne kadar gerekli? geçmişte mektupla iletişim kuranlardan daha mı mutluyuz? tabii böyle bir sorgulama yöntemi dalga geçilerek yanıtlanabilir. sonuçta ben şu anda klavyeyle yazıyorum, bilgisayar kullanıyorum, internet var. anında yazdığım internete düşüyor. insanlar anında görüyorlar. ancak bu kadar gelişme iyi mi kötü mü? pratik olup olmamasını veya daha çok insana, daha zahmetsiz insana ulaşıp ulaşmamasından bahsetmiyorum. iyi mi? kötü mü?

    neyi arıyoruz mesela? mutluluğu mu? hem bireysel, hem toplumsal bazda düşünelim. devletsiz yaşayan kabilelerde bir asayiş vardı. mutluydular. yiyecek içecek bakımından düşündüğümüzde hayatta kalıyorlardı. soğukta donup ölmüyorlar. üreyip nüfuslarını arttırabiliyorlar. ancak neleri eksik? matematik? geometri? fizik, kimya, biyoloji, uzay konusunda araştırmalar? internetleri yoktu. bilgisayarları da. akıllı telefonlar da yok. onlar neyi arıyorlardı? daha doğrusu neden yaşıyorlardı? bilimde yol kat etmiyorlarsa hayatta kalmalarının anlamı neydi? benim böyle yazmamın sebebi onların bu ilkelliğini yargılamak veya teknolojiyi kötüleyip, onları övmek falan değil. objektif olarak düşünmeye çağırıyorum.

    daha yazılacak çok şey var da, bilmiyorum. acelem var neyse.

mesaj gönder