• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
inna - caroline fourest
23 yasinda, inna shevchenko dünyaca ünlü. kim tanimiyor ki yesil gözlerini, çiçeklerle süslenmis sari saçlarini, çiplak gögsünü, bedenin üzerindeki dinleri, diktatörlügü ve fuhusu elestiren sloganlari?
herseye ragmen inna gizemini koruyor. kolonel bir baba tarafindan, ukranya'da büyüyen bu parlak ögrenci kim? lisede, turuncu devrim sirasinda, nasil politik akimlarda buldu kendini? femen'lere kendini nasil bu kadar adadi? kim bu siddet görmüs, iskence görmüs, ülkesinden kaçmak zorunda birakilmis kadin?
caroline fourest, inna ile paris'teki ilk gününden beri beraberdi. bazen yaninda destegi oldu, bazen ise karsisinda yer aldi. sokaklarda civitas'a karsi, tunus'ta amina'yi kurtarmak için.
iradisi bir kahramandan çok bu kitap özgürlük haykirislarina ragmen kendini askeri disipline zorlayan, nihilizme ilgi duyan bir baskaldiranin hikayesini anlatiyor.
nefes kesen bu hikayede hersey dogru : yalnizlik, manevi kuvvet ve gerçegin biraz buruk tadi.
  1. femen harekatini anlamak için oldukça iyi bir kitap. yazari, caroline fourest, dernek ile neredeyse iç içe yasiyor. bunu akildan çikarmayarak okumak gerek.
    yazar bastan uyariyor zaten, kendisi feminist ve femen'in gösterilerine iyi bir gözle bakiyor. kitap boyu sert elestireleri olsa bile, yazar, herseyden önce ayni davayi paylasiyor. inna ile yakinlasma sahneleri basta rahatsizlik verse de etik açidan kaçinilmaz. asil amaç, kitabi hangi sartlar altinda yazdigini anlatmak.

    femen hakkinda dolasan birkaç saldiriya da cevap veriyor bu kitap. para konusu mesela. tüm kitap boyunca femen'in nasil paraya muhtaç oldugu isleniyor. ukranya'da haç kestikten sonra, ülkesinden kaçmak zorunda olan inna solugu paris'te buluyor. le lavoir moderne adinda bir tiyatroda bir göz odada kalmaya basliyor. gitgide bu tiyatro femen'in merkezi oluyor. kizlar yan yana dizilmis yer yataklarinda yatiyorlar. bu tip baska örnekler de var kitapta, amaç "dis gücler tarafindan finanse ediliyorlar" saldirisina cevap vermek.

    diger konu ise medyada "femen'in beyni" diyerek lanse edilen viktor. kitaba göre viktor, femen'in kurulusunda kizlara destek çikan biri. kendisini bilge gibi görüp kizlara yol gösterme misyonunu gögüslemek gibi bir istegi var. baslarda bu dogru olsa bile, kitaba göre, inna ile bir kavgalarindan sonra tamamen silik bir rol almis ve dernekte sesi hiç çikmayan birine dönüsmüs. viktor hakkinda kitapta çok az detay var. feminist bir örgütün biraz deli erkek bir "lidere" sahip olmasi rahatsiz verici. daha fazla irdelenmesi gerekiyordu.

    genel olarak femen'in savundugu degerlerde kendini bulsa dahi, caroline fourest inna'nin düsünmeden hareket etmesini elestiriyor. inna eylemlerin kelimelerden, kitaplardan çok daha yararli oldugunu düsünüyor. caroline fourest ise eylemlerin daha çok calisilmasi gerektigi yönünde.
    mesela femen'ler notre-dame katedrali'ne girmek istediklerini söylediklerinde, caroline fourest siddetle karsi çikiyor. fransa'nin laik bir ülke oldugunu anlatiyor. anlasmanin iki tarafli pldugunu, dinin devlet isine karismadigini ayni sebepten dolayi kiliselerin de rahat birakildigini anlatiyor.
    ayni sey islam'i protesto etmek istediklerinde seçtikleri paris büyük camii için de geçerli. fransiz kültürüne çok asina olmayan inna'ya, caroline fourest bu camiinin özel oldugunu, savasta fransa için ölen müslümanlar adina yapildigini, tutucu olmayan bir din anlayisini sergiledigini anlatiyor.

    bu sebepler ve inna shevchenko'nun fanatikligi femen'in sonu olabilir.

    dedigim gibi, femen hakkinda bilgi edinmek için güzel bir kitap olabilir. içinde eksik bilgiler, tarafli anlatimlar olabilir. akildan çikarmamak lazim.

mesaj gönder