• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
Yazar nihat behram
ser verip sır vermeyen bir yiğit - nihat behram
işte ibo'nun ayağını bastığı toprak: dağ ve zindan.
işte direncin karşısında zalimin çaresiz kalışı.
ve işkenceye karşı direnişiyle efsaneleşen bir hayat.

nihat behram'ın, efsaneleşen unutulmaz kitabı ser verip sır vermeyen bir yiğit, uzun yasaklı yıllardan sonra yine okuruyla buluşuyor. behram, bu belgesel anlatısında, halka bağlılık ve inancın karşısında işkencenin gücünü yitirişini seslendiriyor.

ilk yazıldığı 1976'dan bu yana geçen ve beraatle sonuçlanan yasaklı sürecinin, yasaklara karşı mücadelesinin öyküsü ve albümle genişletilen bu yapıtında behram 12 mart dönemi'ndeki ölümüne direnişiyle efsaneleşen ibrahim kaypakkaya'yı anlatırken, bir döneme de ışık tutuyor.

altmışlı yıllardan başlayan kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, resmi tarih dışında bir perspektif arayanlara, bu süreci devrimci bir aydın ruhuyla solumuş olan behram'ın ürünleri önemli bir kaynaktır.
  1. Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu’nun (TİKKO) kurucularından İbrahim Kaypakkaya’nın işkencede yaşamını yitirmesinin üzerinden 42 yıl geçti

    İbrahim Kaypakkaya, 1949′da Çorum’da, daha sonra fabrika işçisi olan yoksul bir köylünün ilk çocuğu olarak doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra 1960 yılında Hasanoğlan İlköğretmen Okulu’na girdi. 1965 yılında İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulunda ve MEB’e bağlı bu okulun parasız yatılı bursu ile İ.Ü. Fen Fakültesine devam etti. 1967 yılında FKF’nun Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Şubesini kurdu ve TİP’ne kaydolarak TİP’nin revizyonist yöneticilerine karşı mücadele etti. Burada meydana gelen ayrışmada Milli Demokratik Devrim tezini savunanlar arasındaydı.

    1969 yılında FKF’nin DEV-GENÇ’e dönüştüğü kurultayda, Proleter Devrimci Aydınlık ve İşçi-Köylü dergi ve gazetesi çevresinde yer aldı. Bu arada Trakya’daki topraksız köylülerin, ellerinden toprağı jandarma gücüyle gasp etmiş büyük çiftlik sahiplerinin topraklarını işgal eylemlerine, İstanbul’da Demir Döküm, Sungurlar, Horoz Çivi, tertriks, Ege Sanayi, EAS Akü, Gislaved, Gamak, Singer ve Derby fabrikalarındaki işçilerin haklı grev ve direnişlerine katıldı.

    12 Mart cuntasının terörü altında Doğu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yoksul köylülerin toprak mücadelelerini örgütledi. O süreçte içinde bulunduğu Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP) yönetimini revizyonizmle eleştiriyordu. 1972′de Türkiye Komünist Partisi – Marksist Leninist (TKP – ML) ve Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO)’yu kurdu. 1973 Ocak ayında Vartinik’te, jandarmayla girdiği bir çatışmada yaralanıp beş gün dağlarda kaldıktan sonra yakalanarak Diyarbakır sıkıyönetim zindanlarına kapatıldı. Öldüğü gün olan 18 Mayıs’a kadar işkenceden geçirildi. Kaypakkaya, sorgusunda ve işkencede komünist olduğu dışında hiçbir şey söylemedi.

    İbrahim Kaypakkaya, Türkiye Devrim tarihinde ser verip sır vermeyen komünist önder olarak Türkiye halkları tarafından daima hatırlanacak.

    http://www.sendika.org/2015/05/ser-verip-sir-vermeyen-bir-yigit-ibrahim-kaypakkaya/
    mutlu

mesaj gönder