1. bilmek, kimi olayları kavrayabilmek için var olan detay araçlarıdır, konu hakkındaki parçaların tümü bilgidir.

    inanmak ise güvenmek ile aynı anlama gelen bir duygudur, bir sonuçtur yani. en büyük fark budur aslında, bilgiler anlama yolunda kullandığımız araçlardır, öte yandan inanmak ise bir konuyu anladığında onun karşısında aldığın konumdur. ya bir şeye inanırsınız yahut da reddedersiniz. aslına bakılırsa ikisi de birbirinden çok farklı şeylerdir. kurulabilirse bilmek ve anlamak arasında bir fark kurulabilir. zira bazen bilgisine sahip olduğumuz ama neden olduğunu anlayamadığımız olaylar işin içine girerler. bilmek ile inanmak ise karşılaştırılması çok gereksiz olan iki konudur. inanmak bazı bilgilerin toplamında varılan sonuçtur zira, haliyle bütünün bir parçasıdır. bütün ile parçayı karşılaştırmayı çalışmak da gayet temelsiz bir harekettir. tabi inanmak anlamadan da gerçekleşebilen bir olaydır, bir konu hakkındaki bilgilere vakıf olunmadan da kişiler inanmayı seçebilirler lakin ben buna inanmak demeyi reddediyorum. çünkü bu inanma türü karşına çıkan herhangi bir engelde zedelenir, bu da güven ve inanç terimine zıtlık oluşturur. bu bir tür sahteci, öğretilmiş inançtır. toparlarsak bu iki olgu arasındaki fark birinin parça, diğerinin ise bütün olmasıdır.

mesaj gönder