1. bunu hayatım boyunca çok yapmadım. kitap okuyan insanlara da hiç imrenmedim. benim için onlar da diğerleri gibi sıradan insanlardı. ama kısa sure önce bir kitap okumaya başladım. şu sıralar dönem sonu sınavlarım olduğu için sürekli olarak okuyamadım da. ama bulabildiğim her boş vakitte okumaya çalışıyorum artık.

    kitaptaki karakterlere verilen betimlemeler her nasıl olurlarsa olsunlar onlara kendi kafamda yarattığım biçimleri vermek, sanki onlarla oturup sohbet etmiş gibi kafamda bir sima canlanması. bu inanılmaz bir şey. bazen bir cafede arkadaşlarımla otururken kendi kafamda yarattığım tiplemeyi diğer masalarda aramak, bulamamak. ne büyük hayal kırıklığı değil mi? hiç de değil. onların senin benim gibi sıradan insanlar olmadığını bilmek, onlarla hiçbir zaman konuşamamak ama her şeyini sadece onlara anlatmak, seni sadece onların anladığını bilmek. bu hayal kırıklığı değil, mutluluk.

    hayır bir şizofren değilim yada yalnızlıktan delirmedim. tam aksine hayatta başka hiçbir şekilde edinemeyeceğim bir kazanım oldu benim için. artık kitap okumadığım yıllara yanıyorum, kitap okuyan insanlara imreniyorum. benden çok daha fazla hayalleri, dostlukları, arkadaşlıkları var onların. başları sıkıştığında yardım alabilecekleri, danışabilecekleri insanlar benimkilerden daha fazla. nasıl olur da imrenmem. yalnız kaldıklarında sohbet edebilecekleri yada düşünebilecekleri dostlar benimkilerden çok daha fazla, nasıl imrenmem..

    en önemlisi de, yatmadan önce ayıracı kitabın cezbedici kokusuna bırakmak, yatmadan öce yaptığın son şeyin bir kitap kapatmak olmasının huzuru. bunları hissedebildim. bunca şeyden sonra kitap okumayı bırakmak mi? tüm bunları hissedebilmişken tek arzum daha fazla kitap okuyabilmek.

mesaj gönder