1. 3. bölüm


    türk edebiyatında intihar eden edebiyatçılar

    dünya edebiyatında olduğu gibi türk edebiyatında da yaşamına kendi isteğiyle ve kendi elleriyle son veren yazar ve şairler vardır. özellikle tanzimat döneminden sonra, yeni bir kültür ve uygarlık dairesine girilmesi ve toplumsal bağların zayıflaması nedeniyle aydınlar arasında artan intihar oranları edebiyatla ilgilenenlere de yansımıştır. türk edebiyatında, öykü ve roman yazarlarından çok şairlerin intihara eğilimli olduğu ve intihar eylemini gerçekleştirdiği görülmektedir.

    yedikuleli faizi: istanbul’un yedikule semtinde doğmuş ve yaşamış olan lale devri şairi, çektiği aşk acısı ve zekâ taşkınlığı nedeniyle 1134 veya 1135 yılında, 47 yaşındayken kendini asarak intihar etmiştir.

    emir çelebi: ıv. murat döneminde, sarayda başhekimlik yapan ve ıv. murat’a yazdığı methiye ile tanınan şair, bir saray entrikası sonucunda yaşamına son vermiştir. zaman zaman afyon çeken emir çelebi’nin bu alışkanlığı, silahdar paşa tarafından ıv. murat’a bildirilmiş, padişah, emir çelebi’ye zorla yüksek dozda afyon içirtmiştir. emir çelebi, yardımcılarının kendisi için hazırladığı panzehiri içmemiş ve ölümünü hızlandırmak için bir kâse buzlu şerbet içerek intihar etmiştir.

    beşir fuad: tanzimat döneminin en farklı isimlerinden biri olan beşir fuad’ın annesi gibi delireceğini düşünmesi, oğlu namık kemal’in küçük yaşta ölümü, çok bağlı olduğu annesinin ölümü, eşi ile sevgilisi arasında kalmaktan doğan bazı sorunlar yaşaması, ailesinden kalan büyük servetin bir bölümünü tüketmiş olması, intiharını hızlandırmıştır. beşir fuad, 1887 yılında, 35 yaşındayken bileklerini keserek intihar etmiştir.

    sadullah râmi paşa: 1839’da, erzurum’da doğan sadullah paşa, viyana’da memleket özlemi çekmesine rağmen yurda dönme isteğinin kabul edilmemesi, padişaha karşı özgürlük mücadelesi veren arkadaşlarının da tutuklanması nedeniyle hamam odasındaki hava gazı borusuna ağzını dayayarak, 54 yaşında intihar etmiştir.

    mehmet galip efendi: 1877 yılında, kayseri’de doğan şair, dönemin veziri reşit âkif paşa’ya kasideler yazmış, yazdıkları beğenilince reşit âkif paşa tarafından çağrıldığı sivas’a gitmiş, ancak daha sonra kendisinden beklenen şiirleri yazamamıştır. buradaki başarısızlığı nedeniyle bunalıma girmiş ve 11 nisan 1906 tarihinde kendisini tabanca ile vurarak intihar etmiştir.

    ömer ihyâüddin efendi: 1874 yılında, tokat’ta dünyaya gelen şair, dönemin sivas valisi reşit âkif paşa tarafından himaye edilmiş, girdiği bunalım sonucunda 20 haziran 1909 tarihinde kendisini asarak intihar etmiştir.

    şâkir efendi: 1872 yılında, ankara’da doğan şair, küçük yaşta annesini kaybetmiş ve bunalımlı yıllar yaşamıştır. zamanla aklî dengesini yitirmiş, yalnızlığı tercih etmeye başlamıştır. aklî dengesini yitirmesinde abdülhamit baskısının etkisi olduğu söylenmektedir. resim, müzik ve şiirle ilgilenen şâkir efendi, aklî dengesini yitirdiği dönemde bile şiirler yazmıştır. eşiyle yaptığı bir tartışma sonucunda açlık grevi yapmış, yirmi dokuz gün boyunca hiçbir şey yemeyerek, 18 haziran 1917 tarihinde yaşamına son vermiştir.

    tokadizâde şekip efendi: 1871’de, izmir’de dünyaya gelen şairin intihar nedeni, oğlunun ölümünü tramvayda bir yabancıdan duymasıdır. bir anda duyduğu bu haber üzerine, cebindeki tabancayı çıkarıp kalbinin üzerine ateş etmiş ve anlık bir bunalım sonucu yaşamını kaybetmiştir.

    rüştü onur: tifo hastalığı nedeniyle sanatoryum’da tedavi görürken tanıştığı ve evlendiği mediha hanım’ın 12 kasım 1942 tarihinde tifodan ölmesi üzerine on dokuz gün boyunca her gece içki içerek yaşamına kendi isteğiyle son vermiştir.

    halil nihat boztepe: 1880 yılında, trabzon’da dünyaya gelen şair, yazdığı hicivlerle tanınmaktadır. 17 şubat 1949 tarihinde, bir şair arkadaşının evinde aşırı dozda uyku ilacı alarak yaşamına son vermiştir.

    rabiâ bayraktar: 1929’da, ankara’da doğan, küçük yaşta evlenen ve üç çocuk annesi olan şair, denize olan tutkusuyla tanınmış,1955 yılında denize atlayarak intihar etmiştir.

    güngör rona: 1936, ankara doğumlu olan rona, uzun süre alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele etmiş, 1964 yılında kendisini kalorifer borusuna asarak intihar etmiştir.

    can iren: 1941 yılında, istanbul’da doğan ve aynı zamanda maden mühendisi olan şair, varoluşçu karamsar düşüncelerin etkisiyle, dünyaya ve topluma uyumsuzluğu nedeniyle, 30 eylül 1967 tarihinde, 26 yaşındayken, siyanür içerek yaşamına son vermiştir.

    rasih güran: şair nazım hikmet’in yeğeni olan, 1915 doğumlu rasih güran, can iren’in intiharı üzerine bu konuya daha çok eğilmiş, dünyanın karmaşasından kurtulmak amacıyla, 1972 yılında, hacettepe hastanesinin üçüncü katından atlayarak intihar etmiştir.

    celâl sılay: 1914 yılında, bursa’da doğan şair, aşırı derecede duyarlı oluşu, tutkularına bir türlü ulaşamaması, dış dünyaya duyulan inançsızlık ve yabancılık gibi nedenlerle 7 eylül 1974 tarihinde yaşamına son vermiştir.

    turgut günay: 1942 yılında, manisa’da doğan şair, resim, müzik ve şiirin yanı sıra akademik çalışmalarıyla da tanınmıştır. yaşamındaki engeller, hastalık derecesinde içe dönük oluşu ve yaşadığı toplumla ve çağla uyuşmazlığı nedeniyle, 13 aralık 1978 tarihinde bir otel odasında kendini asmıştır.

    ilhami çiçek: 1954’te, erzurum’da dünyaya gelen ilhami çiçek, çocukluğunda geçirdiği bir kaza sonucunda yirmi dört saat baygın kalmış, bir hafta sonra kendine geldiğinde ise içe kapanık, duygusal, ürkek bir çocuk olmuştur. bu özellikleri yaşamı boyunca insanlarla iletişimini olumsuz etkilemiş, çok fazla kitap okuması ve yaşamı sorgulaması da intiharında etkili olmuştur. evli ve bir çocuk babası olan çiçek, 14 haziran 1983 tarihinde, kaldığı koğuşun beşinci katından atlayarak intihar etmiştir.

    kenan özcan: 1959 yılında, ordu’da dünyaya gelen ve devrimci yol hareketinin çalışmalarına katılan özcan, yirmi yaşında hapse atılmış, hapishaneden çıkma umudunu kaybedince 20 ekim 1985 tarihinde, kaldığı hücrede ölü bulunmuştur.

    nilgün marmara: 1958 yılında, istanbul’da doğan nilgün marmara, yazarak var olan şairlerden biridir. zamanla, yazmanın da kendisine yetmemesi, varoluşunu daha çok sorgulaması ve içinde yaşadığı topluma yabancılaşması sonucunda intiharı tercih etmiştir. sylvia plath’ın şiirlerini intiharıyla bağdaştırarak inceleyen marmara’nın, sylvia plath’ın intiharından da etkilendiği ve intiharı, ölümü yenebilmenin tek yolu olarak gördüğü söylenebilir. marmara, 13 ekim 1987 tarihinde, dördüncü kattaki evinin balkonundan atlayarak intihar etmiştir.

    kaan ince: 1970, ankara doğumlu şairin yaşamında genel bir uyumsuzluk hali görülmemekle birlikte şiirlerinde hüzünlü bir hava hissedilmektedir. kaan ince, 11 ağustos 1992 sabahı, kadıköy’de, ümit oteli’nde yaşamına son vermiştir. seçtiği otelin ismi ile ölüm arasındaki ironi ise dikkat çekicidir.

    metin akbaş: 1937, kayseri doğumlu olan akbaş, küçüklüğünde geçirdiği rahatsızlık nedeniyle ileri derecede görme sorunu yaşamış, yaşamının sonuna kadar hiç evlenmemiş, nilgün marmara, ilhami çiçek, kaan ince gibi intihar eden şairleri dikkatle izlemiştir. yaşadığı iletişim sorunu, bağlı olduğu sosyalist düşüncenin başarısızlığa uğraması, annesinin ölümü gibi nedenlerle 17 kasım 1992 tarihinde, evinin bulunduğu apartmanın çatısından atlayarak intihar etmiştir.

    soysal ekinci: 1954 yılında, kars’ta dünyaya gelen ekinci, sosyalist dünya görüşü nedeniyle hapse girmiş, hapisten çıktıktan sonra sosyalizmi ve yaşamı sorgulamaya başlamış, kardeşinin trafik kazasında ölümü ve sevgilisinin kendisini terk etmesi üzerine yaşamla olan uyuşmazlığı derinleşmiş, 7 eylül 1994 tarihinde kendisini asarak yaşamına son vermiştir.

    ilhan şevket aykut: 1907 yılında, bingazi’de doğan şair, ateist dünya görüşü, sorumlu olduğu kimsenin bulunmaması, yalnızlık ve uyumsuzluk gibi nedenlerle 85 yaşında klasik batı müziği çalan radyosunun sesini sonuna kadar açmış, bir kutu kalp hapı içerek intihar etmiştir.

    kemal taştekin: 1969 yılında, diyarbakır’da doğan şair, hacettepe üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümü 4. sınıf öğrencisiyken 27 eylül 1994 tarihinde, kendini evindeki kalorifer borusuna asarak intihar etmiştir.

    erbay bulver: 1959 doğumlu öykü yazarı erbay bulver’in oğlunun 1991 yılındaki ölümü, yazarın yaşadığı uyumsuzluk ve üzüntüyü, içkiye olan düşkünlüğünü artırmış, yazar, 1994 yılında, bakırköy deniz otobüsü iskelesinden denize atlayarak intihar etmiştir.

    hüseyin alacatlı: 1967 yılında, erzincan’da doğan şair, evli ve bir çocuk babası olmasına rağmen, bu durum onu yaşama bağlayamamış, dünyayla olan uyumsuzluğu nedeniyle 2002 yılında şofben zehirlenmesi yoluyla intihar etmiştir.

    nazir akalın: 1964 yılında, erzurum’da dünyaya gelen şair, turgut özal’a hakaretten yargılanmış, sorunlu bir askerlik süreci yaşamış, kırıkkale üniversitesinden atılmış ve iki yıl işsiz kalmıştır. yaşadığı sıkıntılar, yakın arkadaşı hüseyin alacatlı’nın intiharı ile birleşince, evli ve iki çocuk babası olan şair, 12 aralık 2002 tarihinde, kendini hareket halindeki bir trenin önüne atarak intihar etmiştir.

    zafer ekin karabay: 1975 yılında, kayseri’de dünyaya gelen karabay, topluma uyum sağlayamaması ve toplumu değiştirmeye de gücü yetmemesi nedeniyle, “yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyorum.” diyerek, 13 eylül 2002 tarihinde, kendini kemeriyle asarak yaşamına son vermiştir.

    özge dirik: 1978 doğumlu özge dirik, psikolojik sorunları ve yaşamla sürekli uyumsuzluk içinde olması nedeniyle, oturduğu apartmandan atlayarak intihar etmiştir.

    türk edebiyatında yazarlardan çok şairlerin intihar ettiği dikkat çekmektedir. izzet mola, dertli lütfi, hasan remzi efendi, pınar çekirge, ümit yaşar oğuzcan, ziya gökalp, tezer özlü gibi edebiyatçılar ise yaşamlarının bir döneminde bir veya birkaç kez intihar girişiminde bulunmuşlardır. bu edebiyatçıların yapıtlarında da intihar temasına az veya çok yer verdikleri görülmektedir. (cemile sümeyra, kendi kalemini kıranlar, şûle yayınları, istanbul, 2007)

mesaj gönder