1. (bkz: hacı yağı)

    çocukken her yazım rahmetli dedemle geçerdi. odunu kesip işleyerek birbirinden güzel şeyler yapmayı, mangal yapmayı, sebze yetiştirmeyi, bahçe bakımı yapmayı, yüzmeyi, bisiklete binmeyi, her şeyden korkmamayı^:ağaca tırmanamamam konusunda her ne kadar benimle dalga geçtiyse de^ onun yanında öğrenmiştim.

    masmavi bir şahin'i vardı dedemin. içinde her zaman kendi deyişiyle imamın abdest suyu sıcaklığında bir şişe su, ılık bir şişe kola, bir paket naneli mavi paket olips şeker ve hacı yağı olurdu. evinde birbirinden güzel parfümü vardı dedemin, dindar biri de değildi. hep garipserdim hacı yağını neden sevdiğini. sorduğumda da "mis kokuyo mis, sür bakayım sen de" derdi. anneannem yanımıza yaklaşmazdı biz öyle koktuğumuzda, gülesimiz gelirdi.

    pek bir kişi sevmez hacı yağı kokusunu, bu gayet normal çünkü gerçekten hoş bir kokusu yok aslında. herkesin aksine o koku bana hep dedemi hatırlatıp yüzümü güldürür. onu kaybettiğimizden beri sadece bir kez aldım o kokuyu. dolmuştaydım, kimse hacı yağı süren o amcanın yanına oturmayı tercih etmiyordu. ben o kokuyu aldığımda özellikle gidip yanına oturdum, zaten kısa bir yolculuk olacaktı, o kokuyu seve seve içime çektim. anılarım, başarılarım, bir çok güzel şey saklı o hacı yağı kokusunda.

mesaj gönder